ANAYASA değişikliği görüşmeleri Meclis’te dün başladı.
Araştırmalar gösteriyor ki, olası bir referandumda oy kullanacak
vatandaşların yüzde 36’sının Anayasa değişikliği ile ilgili “hiç
bilgisi yok”.
Çok az bilgim var diyenler yüzde 28. Biraz biliyorum diyenler yüzde
14.
Yani halkımızın yüzde 78’i yapılmak istenilen değişikliklerin bu
ülkeye neye mal olacağını bilmiyor.
Onlar bilmiyor da milletvekillerimiz biliyor mu?
Bu değişikliğin ne olduğunu bile bilmeden boş kâğıtlara imza
atanların kaçı ne yapılacağından tam olarak haberdar?
Bu değişiklikler Meclis’te kabul edilir ve referandumda da kabul
edilirse, Türkiye Cumhuriyeti, bir tek parti devleti haline
dönüşecek.
Kuvvetler ayrılığının tamamen biteceği, yasama, yürütme ve yargı
gücünün bir tek kişinin, Cumhurbaşkanı’nın eline geçeceği bir
döneme gireceğiz.
Meclis, yürütmeyi denetleme ve hesap sorma yetkisinden tamamen
vazgeçecek. Bakanların yüzünü sadece yemin töreninde görecek, ondan
sonra bir daha da hesap soramayacak.
Ülke, Cumhurbaşkanı’nın çıkardığı kararnamelerle yönetilecek.
Anayasa Mahkemesi, Hâkimler ve Savcılar Kurulu, yüksek yargının
çoğunluğunda bir tek kişi belirleyici olacak.
Cumhurbaşkanı, olağanüstü hal ilan ettiği zaman, kanunla
düzenlenmesi gereken konularda da kararnameler çıkarabilecek,
ülkeyi bir Meclis’e ihtiyaç duymadan yönetecek.
Bir rejim değişikliğine doğru gidiyoruz, farkında mısınız?
Milletvekillerinden beklediğimiz, bu görüşmeler sürerken bunun
bilinciyle hareket etmeleridir.
Çok şey mi bekliyoruz?
BAHÇELİ, ‘DÖNÜŞÜN NEDENİNİ’ AÇIKLASA KEŞKE
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 20 Ocak 2015 günü, partisinin
grup toplantısında şöyle konuşmuştu:
“Erdoğan’ın başkanlık isteği, başkanlık hırsı, parlamenter sisteme,
yani mevcut devlet nizamına taban tabana zıttır.
PKK ve bölücü çevrelerle; ‘Al özerkliği, ver başkanlığı’
mutabakatını sağladığı anlaşılan Erdoğan’ın bundan sonra, ısrarla
açıktan siyaset yapacağı ve hatta 7 Haziran öncesi siyasi kampanya
yürüteceği güçlü ihtimaldir. Erdoğan, tek adam olmak için
bastırmakta, son kozlarını oynamaktadır.”
9 Mayıs 2015 günü seçim mitinginde de şöyle diyordu:
“Başkanlık federasyon demektir, bu da Türkiye’yi bölünmeye
götürecektir. Recep Tayyip Erdoğan usulü başkanlık sistemi
Türkiye’nin bölünmesinin reçetesidir. Demokrasinin idam
fermanıdır.”