BANA mahkeme kararıyla gönderdiğiniz ve bu köşede 12 Aralık 2015
tarihinde yayınlanan tekzip metninde, şöyle denildiği
malumunuzdur:
“Anayasa’nın 159. maddesi ve 6087 sayılı Yasa’nın 4. maddesi
uyarınca HSYK’nın hâkim ve savcıların görevleri kapsamında suç
işledikleri iddialarını araştırma, inceleme ve soruşturma görevi
nedeniyle HSYK Genel Sekreterliğince ihbar niteliğindeki
suçlamaların kayda alınması için dosya açılmıştır.”
Bu dilekçe de işte sizin bu sözünüze istinaden yapılmış bir suç
duyurusudur.
Gazetemiz 6 ve 8 Eylül günlerinde, başlarında bir maganda bulunan
kalabalık bir güruhun saldırısına uğradı.
Güvenlik güçleri tarafından kimlikleri tespit edilen 26 kişi
hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı iddianame düzenleyerek 9
yıla kadar hapis cezası istedi.
Bu kişilere yöneltilen suçlama “Mala zarar vermek ve nitelikli
olarak konut dokunulmazlığını ihlal etmek” olarak açıklandı.
Savcılık, “Suç işlemeye tahrik, örgüt üyesi olmak ve kişiyi
hürriyetinden yoksun bırakmak” suçlamaları ile ilgili yeterli delil
elde edilemediğini öne sürerek kovuşturmaya yer olmadığı kararını
da verdi.
1– Bu güruhun başında emir ve komuta eder bir tavırda bulunan eski
AKP Gençlik Kolları Başkanı Abdurrahim Boynukalın için kovuşturmaya
yer olmadığı kararı verildi.
Oysa sözkonusu kişi olay anında çekilen görüntülerde görüldüğü ve
daha sonraki konuşmalarında bizzat açıkladığı gibi gazeteyi basan
kalabalığı suç işlemeye tahrik ediyordu.
Savcılık, bu kişi hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı vererek
suçu örtmüş, suçluyu kanundan kaçırmıştır.
2– Sözkonusu iki günde gazeteyi basanların bir merkezden talimat
aldıkları, kamyonlara doldurularak gazete binamızın önüne
getirildikleri de bir sır değil.
Hal böyleyken bu suçu kimin tahrik ettiğini yeterince araştırmamak,
savcılık açısından görevi ihmal niteliğindedir.
3– Savcılığın “örgüt” suçu ile ilgili kovuşturmaya yer olmadığı
kararı vermesi, siyasi mülahazalarla suçluyu saklama anlamına
geliyor.
Çünkü bu baskını yöneten kişi ile haklarında iddianame düzenlenen
şahıslar arasında örgütsel ilişki bulunup bulunmadığı da yeterince
araştırılmamıştır.
Bu iddialarımın araştırılması için Genel Sekreterliğinizin bir
dosya açmasını ve daha önce Sümeyye Erdoğan suikastı haberini
yayınlayanlar için dava açan savcılar hakkında yaptığı gibi, dosya
açıldığını basın yoluyla açıklamasını rica ederim.