İSTİKLAL Caddesi'nde ortaya çıkan teröristin öyküsü hiç yabancı
değil.
Ailesi 2013 yılında kayıp başvurusunda bulunmuş. IŞİD’e katılmak
için Suriye’ye geçtiği biliniyor.
2015 yılında Suriye’den Türkiye’ye tekrar dönmüş. Sonra İstanbul’a
gelmiş, bir gece otelde kalmış ve ertesi gün canavarca eylemini
gerçekleştirmek için İstiklal Caddesi’ne çıkmış.
Tıpkı kendisinden önce meydanları kana bulayan IŞİD’ci
teröristlerin öyküsü gibi.
Bundan öncekiler için de kayıp başvuruları yapılmıştı. Suriye’ye
gidip IŞİD’e katıldıkları biliniyordu.
Sonra kolayca geri dönmüşlerdi. Hatta bir tanesi eylemden önce
polisin eline de geçmiş ama bırakılmıştı.
İşledikleri cinayetlerden sonra kimliklerinin kolayca tespit
edilebiliyor olması da bir başka önemli not.
Yani bu kişilerin kim oldukları, neleri yapabilecekleri
biliniyordu.
Buna rağmen saldırılarını gerçekleştirmeleri engellenemedi.
Deyim yerindeyse saldırılarını gerçekleştirdikten sonra “kimlikleri
yakalandı” ama kendileri yakalanamadı.