Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet Gazetesi

Kayıp 8 saatin esrarını savcı öğrenecek mi?

BİNBAŞI H.A.'dan sonra bir de ismi belli olmayan bir erin, 15 Temmuz günü darbeyi ihbar ettiği ortaya çıktı. Bunu TBMM Darbe Komisyonu’nun AKP’li Başkanvekili Selçuk Özdağ açıkladı. Binbaşı...

06 Aralık 2016 | 3.335 okunma


BİNBAŞI H.A.'dan sonra bir de ismi belli olmayan bir erin, 15 Temmuz günü darbeyi ihbar ettiği ortaya çıktı.
Bunu TBMM Darbe Komisyonu’nun AKP’li Başkanvekili Selçuk Özdağ açıkladı.

Binbaşı H.A.’nın hiç olmazsa bir inisyali var. Bu kahraman arkadaşımızın iki harflik bir inisyali bile yok. Niye acaba, “er” olduğu için mi? Özdağ’ın açıklamasına göre H.A., MİT Müsteşarı’na suikast yapılacağını ihbar etmişti. İsimsiz er de aynı istihbaratı MİT’e getirmiş.

Özdağ, binbaşı ve erin şimdi “güvenlik amacıyla hapishanede” olduklarını da söylüyor.

Bu nasıl bir güvenlik arayışı anlayamadım. İnsanları, özgürlüklerini kısıtlamadan korumak mümkün değil mi bu ülkede?

Neyse, konumuz bu değil. Konumuz bu ihbarlara rağmen, darbenin niye engellenemediği. Hatırlayacaksınız, Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Ümit Dündar, TBMM komisyonundaki ifadesinde, “darbe ihbarı alınsaydı, Genelkurmay Başkanı’nın başka emirler de vererek, girişimi en başından engelleyebileceğini” de söylemişti.

Başka emirler niye verilmemişti? Onun nedeni de bize hep “İhbar darbe değil, MİT Müsteşarı’nın kaçırılacağı ya da öldürüleceği ile ilgiliydi” diye açıklanıyor.

Orgeneral Dündar da bununla ilgili bir yorumda bulunmamıştı, hatırlarsınız. “İki kişi arasında geçen konuşma” olarak nitelemişti, Orgeneral Hulusi Akar ile Müsteşar Hakan Fidan arasındaki görüşmeyi.

Bunun “hayatın olağan akışına uymadığı” açık. Genelkurmay Başkanı, hangi düşünceyle böyle bir bilgiyi ikinci başkanından saklamak isteyebilir?

Ama belli ki Orgeneral Dündar, üstüne saygı gereği bildiğini söylemiyor. Askerlikte bu anlaşılabilir bir durum.

Onun için bunu bırakıp, Orgeneral Akar’ın neden tamamlayıcı emirleri vermediğini sorgulamalıyız. Bir grup asker, MİT Müsteşarı’nı kaçırmaya ya da öldürmeye karar veriyor ve Genelkurmay Başkanı, bunu bir darbe girişimi olarak değerlendirmiyor.

Size de tuhaf gelmiyor mu?

Genelkurmay Başkanı ne zannediyordu, Müsteşar’ı kaçıracak askerlerin fidye isteyip, o parayla altlarına birer Ferrari çekeceklerini mi?

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Birisini kendinize kaç günde âşık edebilirsiniz? 16 Eylül 2018 | 2.511 Okunma Aşk olmaz ise Mualla! 09 Eylül 2018 | 2.266 Okunma Bodrum Belediye Başkanı’ndan gürültü sorununa büyük çözüm Eve gitme tarihlerine sınırlama! 02 Eylül 2018 | 2.169 Okunma Evlilik hesaba kitaba gelir mi? 26 Ağustos 2018 | 4.242 Okunma Üst aklın hıyanet merkezine girdim! 19 Ağustos 2018 | 516 Okunma