Mehmet Y. Yılmaz Hürriyet Gazetesi

Kurutulmuş bir kırmızı karanfil

BİR daha hiç göremeyeceğinizi bildiğiniz sevgilinizden bir hatıra almak, hayatınızın sonuna kadar onu saklamak isteseydiniz, bu ne olurdu? Baktıkça size onu hatırlatacak, bir daha hiç gelmeyecek güzel günleri...

23 Mayıs 2015 | 210 okunma

BİR daha hiç göremeyeceğinizi bildiğiniz sevgilinizden bir hatıra almak, hayatınızın sonuna kadar onu saklamak isteseydiniz, bu ne olurdu?

Baktıkça size onu hatırlatacak, bir daha hiç gelmeyecek güzel günleri hatırlatacak küçük bir hatıra.
Eski yıllarda olsaydı, buna yanıtım "Mektuplar" olurdu ama artık kimse mektup yazmıyor, e–posta yazmaya bile üşeniliyor. Varsa yoksa, whats up, SMS, sosyal medya mesajları vs.
Onlar da uçucu, yanlış bir parmak hareketinizle sonsuza kadar kaybedebileceğiniz şeyler.
Bir düşünün bakalım, en çarpıcı ne olurdu?
O parçaya bakarken, çok geride kalmış bir akşamüstü, sahilde akşam melteminde saçları uçuşan kadını hatırlatacak en önemli parça!
İlk akla gelen bir tutam saç olmalı, bir sarı bukle.
Küçük bir zarfın içine konmuş.
Yıllar geçse bile rengini kaybetmeyecek, şampuanının kokusu uçsa bile önemli değil, koku hafızası hiç silinmez çünkü, onu parmağınızın ucuyla zedelememeye çalışarak okşarken içinizi sızlatacak o kokuyu duyarsınız zaten.
Kim bilir, belki eski günlerden kalmış, siyah–beyaz bir fotoğraf.
Hayatınız boyunca unutamayacağınız o kadının, küçük bir kızken çektirdiği bir fotoğraf: Başında kirazlı beyaz şapkası, dantelli minik eteği, ipincecik kollarında pembe rafyadan örülmüş bir hasır çanta.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Birisini kendinize kaç günde âşık edebilirsiniz? 16 Eylül 2018 | 2.511 Okunma Aşk olmaz ise Mualla! 09 Eylül 2018 | 2.266 Okunma Bodrum Belediye Başkanı’ndan gürültü sorununa büyük çözüm Eve gitme tarihlerine sınırlama! 02 Eylül 2018 | 2.169 Okunma Evlilik hesaba kitaba gelir mi? 26 Ağustos 2018 | 4.242 Okunma Üst aklın hıyanet merkezine girdim! 19 Ağustos 2018 | 516 Okunma