"İNŞALLAH seçimi kazanırsa", koltuğunu bir başkasına bırakıp gidecek Başbakan Ahmet Davutoğlu, seçim beyannamesini açıkladı.
Partilerin seçim beyannamelerini ciddiye almak gerekir mi,
doğrusunu isterseniz ben gerekmez diyenlerdenim.
Oraya yazarlar, zaten oy veren kimse de okumaz, sonra unutulur
gider.
Tıpkı AKP'nin 2007 seçim beyannamesinde yazdıklarının tam tersini
yapmaya niyetlenmesi gibi!
Başbakan, seçim beyannamesinin "Başkanlık Sistemi" ile ilgili
bölümünü kendisinin bizzat yazdığını söylediğinde
heyecanlanmıştım.
Bir akademisyen olarak yazacağı sistem ile Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın
öfkesini üzerine çekebileceğini düşünmüş, dertlenmiştim.
Boşuna meraklanmışım, "Ben yazdım" dediği şey, Burhan Kuzu'dan
intihal!
Başkanlık sistemini "yetki karmaşasını gidermek için"
istiyormuş.
Peki nasıl olacakmış bu: TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na
verdikleri öneri biçiminde!
Yani Başkan'ın Meclis'e ihtiyaç duymadan ülkeyi kararnamelerle
yöneteceği, Meclis'i kolayca feshedebileceği, yargıyı tümüyle
kendisine bağlamış bir seçilmiş padişah olacağı bir sistem!
Denge fren mekanizmaları olmayan bir ucube!
Bunu öğrenince "Yazık olmuş onca eğitime" diye düşünmedim
değil.