Ancak şunu söyleyebilirim ki mahkemenin kararını da eleştiremeyiz.
Mevcut delil durumu, ikametgâhının sabit olması, tutuklama ile sağlanacak faydanın adli kontrol tedbirleri ile de sağlanabiliyor olması, bir tutuklunun salıverilmesi için gerekli ve yeterli nedenler.
Sormamız gereken şey, aynı durumdaki diğer tutuklular için neden bu hukuk kurallarının işleyemiyor olmasıdır.
Tutuklu gazetecilerin hepsi bu duruma uyuyor.
Haklarındaki suçlamalardaki deliller yazdıkları yazılardan ibaret, onları artık değiştiremezler. Demek ki deliller toplanmış.
Hiçbiri dağ başında yaşamıyor, “evsiz barksız” değiller, hepsinin aileleriyle birlikte yaşadıkları bir evleri var. Demek ki ikametgâhları sabit.