BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, bazen öyle şeyler söylüyor ki gerçeklikle tüm bağlarını kopardığını düşündürtüyor.
Kim bilir belki gerçeklikle bağı kopmamıştır da "Ben nasıl olsa
profesörüm, söylediklerimi ciddiye alırlar" diye düşünüyordur.
Ama sorun şu ki artık ciddiye alınacak şeyler de söylemiyor.
Hayatının önemli bölümünü akademik yaşam içinde geçirmiş bir
insanın bu duruma düşmesi ne kadar acı.
Bir süredir aynı şeyi söylüyor, bir kere söyleyip geçse, dili
sürçmüştür belki diyeceğim ama belli ki bu bir dil sürçmesi de
değil.
Söylediği şu: CHP ile DHKP–C paralel iki örgüttür!
İlk duyduğumda ağzımdan çıkan kelimeyi yazmam doğru olmaz, iyi ki
tek başımaydım, kimse de duymadı.
Zaten biz gazete yazarları dikkatli olmalıyız, onlar gibi her
ağzımıza geleni söyleyemeyiz, bu gazeteyi çocuklar da okuyabiliyor
çünkü.
"Paralel" olduğunu iddia ettiği iki örgütten biri ana muhalefet
partisi.
Memleketimiz insanlarının yaklaşık her dört kişisinden biri o
partiye oy veriyor.
Legal bir örgüt, hesaplarını yüksek yargı organları düzenli olarak
denetliyor, nereden gelir elde ettiği belli, nereye harcadığı
belli.
Yöneticileri toplum içinde tanınan insanlar.
Eminim çoğunun bir tabancası bile yoktur, çoğu ava çıkıp herhangi
bir canlıya ateş de etmemiştir.
Diğeri ise bir gizli örgüt, terör eylemleriyle adını duyurmaya
çalışıyor, savunmasız insanlara saldırıp öldürebiliyor.
Üstelik bu örgüt, ülkenin istihbarat servisi ve emniyeti tarafından
da gayet iyi biliniyor.