MAÇIN ilk yarısında istatistiklere göre Fenerbahçe, Zorya'ya göre
daha çok gol girişiminde bulunmuştu.
Ama stadyumda ya da televizyonda maçı seyreden her hangi bir
taraftara sorsak, maçın ilk yarısı için normal olan sonucun
Zorya’nın en azından bir gol bulması olurdu. Başlama vuruşundan
sonra topun Zorya kalecisinin eline değmesi için 8 dakika geçmesi
gerekti ki o da zaten bir gol girişimi sayılmazdı. Fenerbahçe’nin
gerçek anlamdaki ilk şutu, Josef De Souza’nın kafasından geldiğinde
ilk yarının üçte biri bitmişti.
EMENiKE EMENiKELiK YAPMASAYDI
Fenerbahçe golü ilk yarıda da bulabilirdi. 17. dakikada Emenike,
Emenikelik yapmayıp, kaleye vuracağına topu arkadan gelen boş
durumdaki Alper’e çıkarmış olsaydı, Fenerbahçe kötü geçen ilk
yarıyı bile önde bitirebilirdi.
Aslına bakarsanız, dün maçın başlama düdüğü çaldığında
Fenerbahçe’nin, Manchester ya da Galatasaray maçındaki gibi topa
karşı istekli bir oyun oynayacağını düşünüyordum. Ama tam tersi
oldu. Zoryalı oyuncular sahanın her yerinde topa karşı çılgıncasına
bir istek duydular ve kazandılar da! Maçın 13. dakikasında
Kamenyuka boş durumda topu kontrol edemeyerek yüzde yüzlük bir
pozisyonu kaçırdığında gazeteciliğimi unutup, bir taraftar olarak
tahtaya vurdum, böyle devam etsinler diye!