HER seçimden önce olduğu gibi referandum öncesi de en çok karşılaştığım soru, sonuçlar üzerinde hile yapılıp yapılmayacağı.
Ve her seferinde aynı yanıtı veriyorum: Sandığa sahip çıkarsanız, kimse hile yapamaz.
“Sandığa sahip çıkmak”, her vatandaşın hakkıdır.
Siyasi partiler, sandıklarda gözlemci bulundurma hakkına sahipler. Bunun dışında vatandaşlar da sandık kurulu üyesi olmasalar bile sayım sırasında sandıkları denetleyebilirler.
Gözlemciler işlerini düzgün yapar, oyların doğru sayılmasını ve tutanağa doğru geçirilmesini sağlarlarsa işin büyük bölümü halledilmiş oluyor.
Sonrası, tutanaklardaki sayıların doğru toplanıp toplanmadığını, sisteme doğru girilip girilmediğini denetlemektir.
Oy ve Ötesi Derneği, geçtiğimiz seçimlerde 148 bin kişiden oluşan gönüllüleri ile oyların doğru sayılmasında siyasi parti gözlemcilerine yardım etti.
Bu referandumda da gönüllüler, siyasi parti gözlemcileri ile birlikte sandığa sahip çıkacaklar.
Elbette yeni gönüllülere de kapıları açık. Referanduma kadar internet üzerinden seçmen ve sandık gözlemciliği eğitimi vermeye devam edecekler.
Referandum günü, Türkiye Barolar Birliği’nin işbirliği ile sandık başındaki tüm gözlemcilere ve sandık kurulu üyelerine destek olunacak.
SEÇSİS’in kontrolü için tutanak teyit sistemi, referandum günü de siyasi partilerden alınacak destek ve tutanaklarla yine çalıştırılacak.
Sayım bitiminde Türkiye’nin her yerinden sandıklara ait tutanakları binden fazla gönüllü teyit ederek sayım sonuçlarının doğru bir şekilde sisteme girildiğinin kontrolünü yapacak.
Oy ve Ötesi, bir siyasi organizasyon değil. Demokratik değerlere bağlı herkese açık bir dernek ve her siyasi görüşten gönüllü gözlemciye de kapıları açık.
Daha ayrıntılı bilgiyi derneğin internet sitesinde (oyveotesi.org) bulabilirsiniz.
DANIŞMAN BİLİYOR AMA
CUMHURBAŞKANLIĞI Sözcüsü ve Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Kalın’ın yazdığı makaleden bir bölümü, önceki gün Taha Akyol’un köşesinde okudum.
Şöyle diyor: