SEÇİM gününden beri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan sessizliğini koruyor. Bunun genel olarak memleket havasına iyi geldiğini düşünüyorum.
Bir süre kafamızı
dinlememiz bizler için iyi elbette.
Ama ortaya çıkan Meclis aritmetiği nedeniyle karmaşık koalisyon
hesapları yapmak zorunda kalacak AKP yöneticileri için daha da
iyi.
Ama bu tabii Saray'da bir köşeye çekilip oturduğu anlamına da
gelmiyor.
"Yarı resmi yayın organı" sayılması lazım gelen havuz gazetesi
aracılığıyla "kırmızı çizgilerini" ilan etmekte gecikmedi
mesela.
Buna göre AKP yol haritasını belirlemiş, üç kırmızı çizgi ile
koalisyon hükümeti kurmayı deneyecekmiş.
AKP toplanıp böyle bir karar aldığını açıklamış değil, onun için
belli ki bu haber Saray'ın görüşünü yansıtıyor.
Kırmızı çizgileri de şöyle:
1– Paralel ile mücadele devam edecek. 2– Çözüm iradesi sürecek. 3–
Erdoğan'ın sembolik Cumuhrbaşkanı olması yolundaki talepler
koalisyon pazarlığı yapılmayacak.
Birinci maddeyi geçelim, devlet içindeki yasadışı bir örgütlenmeye
zaten her hükümetin karşı olması lazım.
"Çözüm iradesi sürecek" başlığı, MHP ile bir koalisyonu önleme
amacını taşıyor.
"Erdoğan'ın anayasal sınırlar içine çekilmesi" ile ilgili talepler
ise zaten üç muhalefet partisinin de öncelikli talebi.
Bunu pazarlık konusu yaptırmamak, zaten en başta kapıları bir
koalisyona kapatmak demek.