CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, “Diyelim ki bir veya iki
tane yardımcım olacak. Eğer ben isem veya bir başkası ise onun bir
veya iki yardımcısı olacak. Yurtdışına çıktığı zaman o ikiden
birini veya bir taneyse atadığı yardımcısı o zaten onun vekili
anlamındadır, o vekil yönetecektir. Onun için hükümet ucu açık
bıraktı. İki tane de olabilir. Burayı sağlama almak için” dedi.
Cumhurbaşkanı galiba tam bilmiyor, Anayasa değişikliği referandumda
kabul edilirse, Cumhurbaşkanları istediği kadar yardımcı tayin
edebilir, isterse iki tane değil, 10 tane, 20 tane!
Ve eksik söylüyor: Sadece yurtdışına çıktığında değil, herhangi bir
nedenle görevini yapamaz hale geldiğinde de yardımcısı,
Cumhurbaşkanı’nın bütün yetkilerini kullanabiliyor.
TBMM Başkanı İsmail Kahraman, 29 Aralık 2016 tarihinden bu yana
hastalık nedeniyle görevini yerine getiremiyor.
Önce hastaneye kaldırıldı, uzun süredir de tedavisi evinde devam
ediyor. Bu vesileyle acil şifalar dileyelim.
Kahraman, yeni sistemde Cumhurbaşkanı seçilmiş olsaydı, Türkiye’yi
aylardır, seçim ile işbaşına gelmemiş bir Cumhurbaşkanı Yardımcısı
yönetiyor olacaktı.
Gelecekte böyle bir durumla karşılaşmayacağımızı kim garanti
edebiliyor?
Rahmetli Turgut Özal, hayatını kaybettiğinde Cumhurbaşkanı idi.
Eğer o gün bu sistem yürürlükte olsaydı, seçime gidilene kadar
geçecek 45 günlük sürede, yerine seçim ile işbaşına gelmemiş
yardımcısı bakacak, sanki seçimle işbaşına gelmiş gibi yetkilerini
kullanacaktı.
Gelecekte, böyle bir durumla karşılaşmayacağımızın garantisi
nedir?
Bu Anayasa değişikliğinin en sakat taraflarından biri budur: Seçim
ile gelmeyen bir kişinin, seçilmiş Cumhurbaşkanı gibi yetkiler
kullanabilmesi!