ESKİ TBMM Başkanı, tecrübeli politikacı Cemil Çiçek, Abdulkadir
Selvi'ye şunu söyledi:
“Rahmetli Özal, 1888–89’da başkanlık sistemini gündeme getirdiğinde
herkes sistemi tartışacağına Özal’ı tartıştı. Seveni lehine,
sevmeyeni aleyhine konuştu. Cumhurbaşkanı olunca Demirel gündeme
getirdi. Yine sistem değil, Demirel’in şahsı tartışıldı.
Cumhurbaşkanımız gündeme getirdiğinde de sistemi tartışmadık.
Tayyip Bey üzerinden tartışılıyor. Siyasi gevezelik yaptık. 30 yılı
heba ettik.”
Cemil Bey haklı elbette.
Bu konuda sadece gevezelik yapıyoruz, bir şey tartışamıyoruz. Ama
en önemli nedeni, ortada tartışılacak bir şeyin olmaması!
Kimin neyi, neden önerdiğini bilmiyoruz ki tartışalım.
Bu konuyu en çok isteyen AKP’nin önerisi nerede?
Neden kamuoyuna bu öneriyi açıklamıyorlar? Şurası şöyle, burası
böyle olacak demiyorlar?
Muhtemelen bunun nedenini Cemil Bey de biliyor.
Açıklamıyorlar çünkü açıkladıkları vakit istedikleri şeyin aslında
bir tek adam rejimi kurmak olduğu ortaya çıkacak.
Onun için TBMM’de kapalı kapılar ardında pazarlıklarla bu işi bir
yoluna koymaya çalışıyorlar.
Cemil Bey’in sözlerindeki ayrıntıya dikkatinizi çekmek isterim.
Özal da, Demirel de, Erdoğan da bu konuyu cumhurbaşkanı olunca
gündeme getirdiler.
Üçü de başbakan olarak, başbakan yetkilerini kullanırken
mutluydular. Akıllarına başkanlık sistemi gelmiyordu.
Erdoğan’ın partisinin seçim beyannamelerine, programına başkanlık
sistemi ile ilgili görüşler ne zaman yansıdı, hatırlayalım.
Daha önce cumhurbaşkanının yetkilerini kısmaktan, parlamenter
sistemi güçlendirmekten söz eden ben değildim!
Ama bu üç siyasetçi de başbakanken egolarına ve “yüksek makam”
hırsına yenik düştüler.
Yetkisiz olduğunu bile bile cumhurbaşkanı olmaya talip oldular,
sonra da bundan yakınıp başkanlık sistemi istediler.
Niyetleri, güçler ayrılığına dayanan, denge ve fren mekanizmaları
geliştirilmiş bir başkanlık sistemi ile demokrasiye gitmek
değildi.
Niyetleri “tek adam” olmaktı, onun için cumhurbaşkanı olunca bu iş
akıllarına geldi.
Şimdi mesele Recep Tayyip Erdoğan’ın kişiliği ve niyetleri
üzerinden tartışılıyorsa, nedeni budur.
Sistemi tartışmak elbette daha iyidir, gereklidir.
Ama bunu yapabilmek için önce önerilen sistemi görmek gerekir.
Önümüzde olan ise Recep Tayyip Erdoğan’ı bir şekilde “başkan”
yapmak planıdır, bu nedenle onun kişiliği üzerinden
tartışılıyor.
Böyle olmasa Anayasa’ya konulacak geçici maddelerden, böylece
Erdoğan’ın görev süresini tamamlamasından vs söz edilir miydi?
Haydi herkes eteğindeki taşı ortaya döksün. AKP ne istiyor, CHP ne
öneriyor, MHP hangisinden yana?