DÜN AKP’nin gazetemizde yayınlanan referandum ilanında şöyle
deniliyor: “Yargının bağımsız olması yetmez, tarafsız da olması
gerekiyor.”
Bunu da Anayasa değişikliğindeki şu madde sağlayacakmış:
“Madde 9– Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız
mahkemelerce kullanılır.”
Eski maddede “tarafsız” kelimesi yoktu, o ekleniyor ve yargı
böylece bağımsız ve tarafsız oluyor!
Kulağa hoş gelse de bunun yeterli olmadığını, mevcut Anayasa’daki
hükme rağmen yargı bağımsızlığından bu ülkede çok uzun yıllardır
söz edemediğimizden biliyoruz.
Bugünkü Anayasa’da Cumhurbaşkanı’nın “tarafsız” olacağı da yazılı.
Uygulanabildi mi?
Bunu yazmak yetmez, Anayasa’da bunu sağlayacak, esnetilmesini
engelleyecek mekanizmalarını da kurmanız gerekir.
Yargıçları ve savcıları atayacak, terfilerini yapacak, gerekirse
meslekten çıkaracak kurum Hâkimler ve Savcılar Kurulu.
Anayasa değişikliği kabul edilirse bu kurul 13 üyeli, iki daireden
oluşacak.
Cumhurbaşkanı’nın seçtiği Adalet Bakanı, bu kurulun başkanı. Adalet
Bakanlığı Müsteşarı da “tabii üye” olacak.
Cumhurbaşkanı dört üyeyi de bizzat tayin edecek.
Partili bir Cumhurbaşkanı’nın seçeceği altı üyenin “bağımsız ve
tarafsız” olması mümkün mü?
Geri kalan 7 üye ise TBMM tarafından seçilecek.
Bunların üçü Yargıtay, biri Danıştay üyeleri arasından seçilecek.
Üç üye de yükseköğretim kurumlarının hukuk dallarında görev yapan
öğretim üyeleri ile avukatlar arasından seçilecek.
Şimdi bu yedi üyenin seçim usulüne bakalım:
Bu üyeliklere adaylık için başvurular doğrudan TBMM Başkanlığı’na
yapılacak.
Başkanlık, başvuruları Anayasa ve Adalet Komisyonu’nun oluşturduğu
Karma Komisyon’a gönderecek.
Karma Komisyon, her bir üyelik için üç aday seçecek.