HAVUZ gazetesinin bildirdiğine göre, MHP Genel Başkanı Devlet
Bahçeli, başkanlık sistemini getirecek Anayasa değişikliğini
referanduma götürmek için yapılacak oylamada partisinin en fazla
iki-üç fire vereceğini hesaplıyormuş.
Bu vesileyle bu kişileri de partiden tasfiye etme olanağı
bulacakmış.
Bu kulis haberini okurken tebessüm ettim.
Bahçeli, girdiği bu yolda partisindeki iki–üç muhalifi değil,
aslında MHP’yi tasfiye edecek çünkü.
Başkanlık sistemi geldiğinde Türkiye’de üç parti kalır.
Bu bir falcılık meselesi değil. Dünyaya bakın, başkanlık sistemi
olan ülkelerde durum nedir?
Genel olarak “sağ” dediğimiz kesimi temsilen AKP, genel olarak
Kemalistleri temsilen CHP, Kürtlerin bir bölümünü temsilen HDP.
Parlamenter sistem içinde, koalisyonlar yoluyla da olsa iktidara
gelebilme ümidini taşıyan küçük hareketlerin tümü, bu genel yapıya
eklemlenir ve sonunda ana akımın içinde erir.
MHP’nin milliyetçi, geleneksel Müslüman değerlerine bağlı
ideolojisi, parlamenter sistem içindeyken AKP’ye olan nüans
nedeniyle ayakta kalabilirdi.
Ancak iktidarın bir tek kişinin elinde toplandığı bir sistemde bu
mümkün olamaz.
MHP milliyetçiyse, AKP de en az onun kadar milliyetçi bir çizgiyi
savunuyor.
MHP mukaddesatçıysa, AKP ondan daha fazlası!