KENDİNDEN önceki iktidarların çok istedikleri halde yapamadığı bir işi AKP iktidarı başarmak yolunda hızla ilerliyor.
Hatta yolun yarısından çoğunu geçtiklerini de
söyleyebilirim.
Bu, muhalif her sesi susturarak kendilerine bağlı, tek sesli bir
medya yaratmak konusundaki ısrarlarıdır.
Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, TRT Haber kanalında bir program
yapıyordu.
Önceki gün şöyle bir tweet attı: "Demokrasi ona layık olanların,
ona sahip çıkanların hak ettiği bir rejimdir. Medyanın özgür
olmadığı bir ortamda demokrasiden söz edilemez."
Buna demokratik bir ülkede, demokrasiden yana olan kim itiraz
edebilir?
Yanıtı belli: Eğer o ülke Türkiye ise iktidar!
Nitekim tweet sanal âlemde uçmaya başladığında Arıboğan'ın TRT'deki
işine son verildi.
Yıllardır süren bir program, hazırlayıcısı "özgür medya" isteğini
dile getirdiği için kaldırıldı.
Bununla bitmiyor tabii.
Hakan Albayrak, AKP yanlısı bir gazete yayınlıyordu: Diriliş
Postası.
Arada bir de bu gazeteden Erdoğan ve AKP'ye yönelik eleştiriler
yazdığı olmuştu.
AKP ve Erdoğan'ı kendince doğru yola sokmaya çalışan eleştirilerdi
bunlar.
Ama bu kadarına bile AKP iktidarının tahammülü yok.
Hakan Albayrak, gazetesinde "Hür yandaşlığın kalesi" başlıklı bir
yazı yayınladı.
Oradan öğreniyoruz ki yazdığı o eleştiriler yüzünden
"mimlenmiş"!
Kendi deyimiyle "nüfuzlu kardeşler" bu gazeteye reklam verilmesini
önledikleri gibi, gazetenin tanıtım reklamlarının internet
sitelerinde yayınlanmasını da engelliyorlarmış.