CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan'ın anlattığına göre, Milli
Güvenlik Kurulu, bir karar almış ve artık FETÖ dedikleri
Fethullahçı cemaatin "terör örgütü" sayılması gerektiğini hükümete
"tavsiye" etmiş.
Şöyle diyor: “Yeni bir karar daha aldık. Legal görünümlü illegal
terör örgütü, Fethullahçı Terör Örgütü olarak tavsiye kararını
aldık ve hükümete gönderdik. Şimdi de bakanlar kurulu kararını
bekliyoruz. Bunların terör örgütü olarak tescilini
gerçekleştireceğiz. PYD, YPG, PKK neyse, aynı yargılama sürecine
girecekler.”
Yani şimdi hükümet, Fethullahçıların aslında bir dini cemaat
görüntüsü altında terör örgütü olduğu ile ilgili bir karar alacak
ve savcılar da bundan sonra davalarını açarken buna bakacaklar,
yargıçlar da buna göre karar verecekler.
Bu köşeyi eskiden takip edenler, Erdoğan ve cemaatin kol kola, el
ele Türkiye’yi yönettiği günlerde, bu cemaatin gizli örgüt olduğunu
yazdığımı hatırlayacaklardır.
Bu teşkilat, bir tür gizli örgüt gibi faaliyet gösterdi.
Gayriresmi bir yönetimi, sınırsız bir para kaynağı, bu kaynakla
beslenen medyası, okulları vs vardı.
Bu gücünü, Erdoğan’ın siyaseten önünü açmak için de kullandı ve
bunun karşılığında devlet içinde devlet olmayı da başardı.
Ama buna bir “terör örgütü” denebilir mi, emin değilim.
Silahlı eylem içinde olmayan, bütün eylemlerini o günün meşru
hükümetinin bilgisi ve desteğiyle gerçekleştiren bir gizli örgüt
bu.
Onun için MGK’nın “tavsiye kararını” hayretle karşıladım.
İçlerinde bir tane bile hukuk ile tanışmış kimse yok muydu, merak
ettim.
İçlerinden biri bile “Bunu tavsiye ediyoruz ama bu iş bağımsız
mahkemelerin işidir, böyle bir kararı ancak onlar verebilir”
dememiş belli ki.
Belki de artık hukuk diye bir şey kalmadığını bildikleri için
seslerini çıkarmadılar!
Savcıları buradan uyarmak isterim: Bunlar bir terör örgütü ise bu
örgüte eylemlerini gerçekleştirmek için “yardım ve yataklık”
edenler de var, onları unutmayın.
Kim olduklarını merak ediyorsanız, beni tanık olarak çağırın,
ifademde kimlerin bu örgüte yardım ve yataklık ettiğini
örnekleriyle anlatayım.