27 Mart/2014/ Perşembe tarihli Fetullah Gülen’in Sopası başlıklı yazımda “Gülen’in öfke kontrolü yok! Gözü kararmaya görsün… Öfkesinin sınırı yok! Kininin sonu yok! Acıması yok!” demiştim.
“Gerçek Fetullah Gülen öyle biri ki, çocukları bile dövdüğü oluyor. İnsanların kafasında sehpa, sandalye kırabiliyor. Hakaret edip, aşağılayabiliyor… Sövüp sayıyor. Evli barklı insanları falakaya yatırtıp sopalatıyor. Sinirlendiği vakit tekme tokat dalıyor. Dayak atarken insanların kemiklerini kıracak kadar kendini kaybediyor. Çıldırıyor, saldırganlaşıyor. Gözü kararıyor…
Yakın çevresindeki herkese şiddet uyguluyor. Onun yakınında yaşamak zorunda olan herkes, geçimsizliğinden, hakaretlerinden, dayağından yaka silkiyor.
Kamp dönemlerinde çocukları dövdüğüne, sıra dayağından geçirdiğine herkes şahit!
Fetullah Gülen’in, Abdulkadir Akşit’in on iki yaşındaki oğlunu hortumla kaç kez dövdüğüne yakın çevresi şahit!