Barzani kendi kaşındı… Başını belaya sokmasa şimdi mutlu Mesut yaşıyor olabilirdi. Rahat durmadı. Kaşındı… Komşularının sabrını taşırdı.
Bizim Kaküllü Figen gibi sırtını İsrail’e, ABD’ye yasladı ve bunda da bir sakınca görmedi. Ne Kürtler ne de ateşe attığı bölgesi umurunda değildi. Kimin eliyle, desteğiyle olursa olsun yeter ki Mesut Barzani kahraman olsun… Meşruymuş, gayrı meşruymuş… Dağlara…
Nasılsa “ortisi” İsrail’i ve Amerika’yı, “Yaw Erdoğan tamaaaam!” diye çoktan manipüle etmişti. Lakin içeridekiler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’daki infiali görünce “burada dur abi…” dedi. Çünkü Türkiye, Turgut Özal döneminde milletin boğazından keserek binlerce Peşmerge’yi misafir etmişti. Saddam’ın pençesinden kurtarmıştı. Peki bu gidişat neyin nesiydi?
Sonunda Mesut Barzani’nin, Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında üfürdüğü yalanlar meydana çıkınca köşeye sıkışıverdi.
Bu sefer de taktik değiştirdi. “Amerika dağlar gibi arkamda”, “Yaw İsrail’le anlaştık” diye kıvırmaya başladı. Sokaklarda İsrail bayrakları sallamaya başladı. Böylece işin içine etti tabii… Dostlarını da karşısına alarak hayatının hatasını yaptı.