Normal şartlar altında, “İngiltere’nin, IŞİD’in petrol satışının ardındaki hükümet ve şirketlerle ilişkisi” başlıklı bir haberin dünyayı kasıp kavurması gerekirdi. Hele bu haberi kaleme alan, Nafeez Ahmed gibi çevre-enerji ve ekonomi eksenli son derecede cesur işlere imza atmış, ödüllü bir gazeteciyse...
Temmuzda, Ahmeed’in “İsrail’in Gazze’deki 4 milyar dolarlık gaz
rezervleri” hakkındaki yazısının İngiliz Guardian gazetesinde
sansürlenmesi ve gazeteye bağlı popüler blogunun kaldırılması size
bir şeyler anlatacaktır. Ancak İsrail, İngiltere filan deyince
birtakım çevreler vakitsiz bir heyecana kapılmasın: Genç
araştırmacı gazetecinin IŞİD petrolüyle ilgili Middle East Eye’da
yayımlanan haber-analizi Türkiye’yi de yakınen ilgilendiriyor.
Ahmed’in haberi, Türkiye’de susturulmaya çalışılan sol haber
sitelerinde geniş özetiyle yayınlandı. Suriye meselesinde Kürtler
ve IŞİD’le olan ilişkilerin ve siyasi hamlelerin anlaşılması adına,
yazıdan bazı başlıklar aktarabileceğim. (Türkçeleştirilmiş özeti
için:
http://haber.sol.org.tr/dunya/iste-isid-petrollerini-satanlar-barzani-talabani-erdogan-ingiltere-124752)
Karışık ilişkiler
- Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi (İKBY) ile Türkiye’den bazı
kesimlerin IŞİD’in petrol kaçakçılığı faaliyetlerine destek
verdiğinin belirtildiği analizde, IŞİD’e zaman zaman bu odakların
silah dahi sağladıkları bilgisi Kürt, Iraklı ve Türk yetkililere
dayanılarak veriliyor.
- IKBY ile başlıca Kürt firmalarından birine petrol sağlamak
üzerinden anlaşmalı olan İngiliz Petrol Şirketi “Genel Enerji”nin,
IŞİD’in Türkiye’ye petrol satışlarında aracılık yaptığı iddia
ediliyor.
- Ahmed, Londra borsasına kote Genel Enerji’nin, doğrudan İngiliz
hükümetince desteklendiğini yazdı.
- Suriye petrolünün yüzde 60’ını kontrol eden IŞİD’in en büyük
geliri petrol kaçakçılığı. Ahmed, IŞİD’in Türkiye ve İKBY
aracılığıyla günde 45 bin varil petrol sattığını iddia ediyor. Bu
da ortalama günde 3 milyon dolar nakit para demek.
Barzani ile de el ele