Şekerle kaplanmış isimler kullanarak suçları örtmek, yalan
söylemek, bildik bir taktik.
Nasıl ki “Hayata Dönüş” operasyonu, mahkumların yanarak
öldürülmesine verilen adsa...
“Yeşil Yol”un, yeşille hiçbir alakası yoksa...
“İç Güvenlik” yasası, aslında “polis devleti” anlamına
geliyorsa...
“Sosyal Doku Vakfı” adıyla faaliyet gösteren kurum da toplumsal
ayrımcılığı körüklemek ve kadınları aşağılamak için var.
Bu “vakıf”ın başkanı olacak zat -Nureddin Yıldız- ya ilgi çekmek
için ya da içinde katılaşan kine hakim olamadığından, dini
kullanarak ayrımcılığı ve şiddeti meşrulaştıran söylemleriyle
devamlı gündemde...
Reçel tarifi verir gibi
Altı yaşındaki çocukların evlenebileceğini, çalışan kadınların
fuhuşa destek olduğunu, “cinlerin dolaştığı” internete kadınların
fotoğraf koymamasını savunan bu şahıs, şimdi de erkeğin kadını
dövebileceğini açıkça söylüyor.
Reçel tarifi verir gibi, kadının yüzüne değil orasına burasına vur
diyor...
Dahası, kadınlar, erkeklere “dövme hakkı” verdiği için Allah’a
yatıp kalkıp şükretmeliymiş!
Normal şartlar altında böylesine zırvalayan bir kişi ciddiye
alınmaz.
Ancak, söz konusu kişi “mübarek ramazan”da 31 ulusal ve yerel
kanalda kadına şiddeti salık veriyorsa...
Ve bunu, her gün kadınların dövüldüğü, ezildiği, öldürüldüğü,
tecavüze uğradığı, zorla evlendirildiği bir ülkede yapıyorsa...
O zaman ne “meczup” deyip geçiştirilebilir ne de “inanç
özgürlüğü”.
Dindar kadınlara çağrı
Mahkeme, Yıldız’ın altı yaşındaki çocukların evlendirilmesi
hakkındaki sözlerine, “suç unsuru olmadığı için” takipsizlik kararı
verdi.
Bakalım “hoca”nın televizyonlarda kadınların dövülüp üzerine
şükretmesi gerektiğini söylemesi üzerine yapılan suç duyurusundan
ne çıkacak?