Türkiye’nin en can yakıcı sorunlarından biri Kürt meselesi -ki HDP’nin dışında barış görüşmeleri konusunda hiçbir parti kararlı görünmüyor-, di
Türkiye’nin en can yakıcı sorunlarından biri Kürt meselesi -ki
HDP’nin dışında barış görüşmeleri konusunda hiçbir parti kararlı
görünmüyor-, diğeri de kadın-erkek eşitsizliği.
Toplumun yarısına halen ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılıyor;
kadınlar bir bir öldürülüyor, ciddi baskı, ayrımcılık, tehdit ve
istismar ortamında yaşamaya çalışıyor.
Hal böyleyken işsizlik, kalkınma, sağlık, gelişme, eğitim, barış ve
insan hakları konularında bol keseden verilen vaatler, kusura
bakmayın ama boş işler! Çünkü kadınların sorunlarına,
ihtiyaçlarına, haklarına teğet geçen politikalarla anlamsız.
Peki, kadın seçmen gözüyle partileri değerlendirince nasıl bir
manzara çıkıyor?
Dört partinin seçim beyannamesinde, kadınları ilgilendiren
başlıkların değerlendirmesini Kadın İstihdamı ve Emeğini
Değerlendirme Platformu (KEİG) yaptı. Partilerin, “kadınların
görünmeyen emeği, istihdama katılımı, işyerinde karşılaştıkları
ayrımcılıklar ve sosyal haklar temelinde” analiz edildiği
açıklamadan bazı başlıklara bakalım.
AKP ve MHP benzeşiyor
1 AKP: Kadını birey değil ailenin “temel direği” olarak tanımlıyor.
Çocuk bakımı tamamen kadının sorumluluğunda. “Aile bütünlüğünün
korunması” yani boşanmaları engellemek, temel hedef. Kadınların
istihdama katılımı “ailenin bütünlüğünü bozmamak şartıyla” ve daha
çok ekonomik kalkınma ekseninde.
Esnek çalışma teşvik ediliyor. Girişimciliğe destekten bahsediliyor
ama hangi mekanizmayla, belli değil. Kadınların ev içindeki
karşılıksız emeği teğet geçilmiş.
Kreşlerin yaygınlaştırılması hedefleniyor ancak devletin
sorumluluğu “teşvik etmek” ile sınırlı.
Sosyal haklar konusunda “muhtaçlık” temelli bir anlayış
benimseniyor. Engelli kadınlar “korunması gereken bir grup” olarak
sadece yardım ekseninde ele alınıyor.