Siyasilerin seçim vaatleri ve birbirleriyle uğraşmaktan başka
pek bir şeyle ilgilenmediği günlerde, Roboski’de son iki ay içinde
40 katır itlaf edildi...
İnsanların sinek gibi öldürülüp hesabının verilmediği bir ülkede,
katırların öldürülmesi kimin umurunda, öyle değil mi?
Ama olmalı, hatta büyük gürültü koparmalı...
Sırf “sınır ticaretinde kullanıyorlar” diye komik bahanelerle masum
hayvanların canını aldıkları için değil...
3.5 yıl önceki katliamın hesabını Roboskililere vermemekte direnen
devletin, tek geçim kaynağını ellerinden aldıkları için de
değil.
Kürtlere ayrımcılığın tersine, Suriyeli mücahitlerin kaçakçılığına,
giriş çıkışına göz yumulduğu için, büyük gürültü koparmalı.
Sınırda dönen dolaplar
Malum, merkez basın Suriye sınırından haber yapmamayı, Antakya’dan
Urfa’ya sınır boyunca neler olduğunu araştırmamayı tercih
ediyor.
Sadece IŞİD korkusundan değil. Sınırda dönen dolapları ortaya
çıkarmak, siyaseten çok tehlikeli iş...
Suriye iç savaşı, Türkiye’ye sadece sığınmacı sorunu olarak
yansımadı. Uluslararası camiada ciddi bir güven kaybı yarattı.
Geçen hafta Washington Post, Suudi Arabistan, Türkiye ve Katar’ın,
El Kaidecilerin ağırlıkta olduğu “Fetih Ordusu”na silah ve maddi
destek sağladığını yazdı.
Sınır illerinden haber yapabilen yabancı ve yerel medya ise IŞİD ve
benzeri örgüt mensuplarının istedikleri gibi Türkiye sınırından
geçebildiklerini; insan dahil, her türlü kaçakçılığın kolaylıkla
yapıldığını defalarca kanıtladı.
IŞİD’in maaşlı elemanları