FETÖ'nün ne olduğunu ancak 16 Temmuz'da
anladığını söyleyen Bülent Arınç'ın, eski
danışmanıyla yaptığı röportajda "KHK
faciadır" demesi infial yarattı.
Arınç çok eleştiri alan bu sözlerini, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile
görüşmesinden sonra revize etti, yumuşattı. "Bir
takım KHK'ları" kastettiğini falan söyledi.
Konuyu bu şahıs bağlamında tartışmanın çok da bir anlamı olduğunu
düşünmüyorum.
Zira kamuoyunun kendisiyle ilgili kararı net.
Tepkilerini de her platformda gösteriyorlar.
Gerisini partisi düşünsün.
Ancak 15 Temmuz darbe girişimi sokakta püskürtüldükten sonra
devletin meşru müdafaa hakkını
kullanmasına karşı sergilenen muhalefetin üzerinde durmak şart.
Çünkü darbeciler ve işbirlikçileri asıl
darbeyi işte o zaman aldılar!
*** 15 Temmuz
kalkışmasının ardından Türkiye'nin önünde iki alternatif vardı.
Ya sıkı yönetim ilan edilecekti ya da daha
olağanüstü hal...
İkincisi seçildi, 20 Temmuz'da OHAL ilan edildi.
Buradaki beş gün önemli. Zira öyle bir dünya
düzeni ki, egemen bir devletin meşru müdafaa hakkını kullanması
için bile kemik seslerinin yükseldiği bir
diplomasi mücadelesi vermesi gerekiyordu...
Türkiye o günlerde, içerideki ve dışarıdaki aktörlerle zaman zaman
şahsi restleşmelerin yaşandığı bu süreçte
"başardı." Günü gelince sürecin aktörleri bu fırtınalı beş günün
ayrıntılarını illa ki paylaşacaklardır.
Ama bildiğimiz kadarıyla bile, 20 Temmuz'da sergilenen iradenin ne
kadar elzem olduğunu anlamamız mümkün. Tabii gocunacak
yaramız yoksa