Cumartesi günü yazdığım "fark ettiniz mi yine soyulduk" başlıklı
yazıya çok geri dönüş oldu.
Bildiğiniz gibi geçen hafta Konda adıyla sızdırılan ancak şirketin
de sahiplenmediği bir anket gündeme geldi. Ankete göre ufukta bir
koalisyon görünüyordu. Anketin çizdiği koalisyon projeksiyonu bile
borsada panik satışları getirdi. Özellikle bankacılık ve büyük
sanayi hisseleri apar topar elden çıkartıldı.
Hikâyenin en ilginç kısmıysa anketi sızıran, bizzat siparişi veren
sicili bozuk Alman bankasıydı. Banka, Türkiye'deki bazı medya
kuruluşları aracılığıyla içinden zorlama bir koalisyon çıkan bu
anketi kamuoyuna duyurdu. Bu sızdırma faaliyetinden iki gün önce de
borsadaki büyük hacimli kâğıtlarını satarak, paniği büyüttü.
Sonuçta da küçük yatırımcı başta olmak üzere Türkiye zarara
uğratıldı.
Kulağıma gelen bilgilere göre bazı büyük işletmeler bu bu sicili
bozuk Alman bankası ile nihayet çalışmama kararı almışlar.
Ülkesinde bile piyasa manipülasyonundan ötürü merkezi basılan Alman
bankası hakkında Türkiye'deki yargısal süreç ne zaman başlayacak,
merak konusu. Ancak hikâye, ABD ve Britanya'nın yanı sıra ülkesinde
de piyasa manipülasyonu yapmaktan milyarlık cezalar ödemiş bir
Alman bankasının Türkiye'deki borsa manipülasyonuyla sınırlı
değil.