Herkes Ağrı Diyadin'de yaşananların çevresinden dolanıyor. Derelerden dolaşanlara bir örnek, mevzuu "seçim öncesi saldırı kimin işine yaradıysa suçlu odur" şeklindeki komik analizlerle izaha soyunan Hürriyet yazarları ve Cemaatçiler.
Bu beyler, hamle sahibinin öngörüsüzlüğünün sonucu olan hezimetini dahi saldırıya uğrayan mağdurun "şansından" tahsil etmek gibi akıl almaz bir mantığa sahip. Hatırlayacaksınız, Çağlayan Adliyesi'ndeki terör saldırısını DHKP-C üstlenmişken bile, "Ak Parti oyunu artırdı" tespitlerini delil göstererek hükümete mal etmişlerdi
Beyzadelerin mantığından yürürsek, 27 Mayıs'tan sonra hep muhafazakâr partiler kazandığına göre Menderes'i asan darbeyi Adalet Partisi tertiplemiş olmalı. Ya da Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamı sol geleneğin büyümesine neden olduğu için, üç genci asanlar 12 Martçılar değil devrimcilerdi? Allah akıl fikir versin.
Ortada ölüler, yaralılar ve yara almış bir Çözüm Süreci varken, Ağrı konusunu minder dışında tartışmaya çalışan diğer bir aktör de Selahattin Demirtaş. Selahattin Bey olayın ilk anındaki bombayı kucağına alan talihsiz açıklamalarını dün medyaya verdiği fotoğraflarla taçlandırdı. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun kendisine yönelik eleştirilerini yanıtlamak için tuttu, yaralı askerlere yardım eden Diyadinlilerin fotoğraflarını paylaştı.
Anlıyoruz, sadede gelseniz bir yasal partinin lideri olarak el mecbur silahlı siyaseti mahkûm etmeniz gerekecek. Ama bu kadar da kaçak dövüşülmez ki