Bizler bölgeden gelen genç ölümleriyle konuşacak takat
bulamazken, PKK, yasal tem- silcileri ve Gezi'den beri müttefikleri
olan çevreler, şehitlerin cenazeleri üzerinde tepiniyorlar.
Dağlıca'dan acı haberin geldiği günün akşamında da bu iğrençliğin
en bariz örneğine hep birlikte şahit olduk. Şehitlerin haberini
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'la atv-aHaber için mülakat yapmaya
gittiğim Huber Köşkü'nde aldım. Derin üzüntümüze rağmen verdiğimiz
sözü tutmalıydık ve günlerdir tüm Türkiye'nin konuştuğu o röportaja
başladık.
Cumhurbaşkanı'na kelimesi kelimesine şu soruyu sordum. "Muhalefet 7
Haziran'dan önce kullandığınız "400 vekil temenni ediyorum"
sözünüzün çatışma ortamına geçilmesinde etkili olduğunu söylüyor. O
konuşmanızın tam içeriği nedir? Bu eleştirilere ne diyorsunuz?"
"Bunu anlamak mümkün değil! 400 hedefini gösterme, yeni bir
anayasanın inşası noktasında, hangi parti alırsa alsın, yeni
anayasayı inşa edebilsin, kurabilsin ve bu anayasa ile birlikte de
yeni Türkiye adımını rahatlıkla atabilelim hedefine yönelikti. Eğer
dört yüz milletvekili alabilecek ya da yeni anayasayı inşa
edebilecek sayıyı bir siyasi parti yakalamış olsaydı durum bugün
çok daha farklı olurdu."
- İstikrar mı olurdu, yeni anayasa mı sağlanırdı?
"Yeni Türkiye adımını atmak için böyle bir şey çok çok daha iyi
olurdu."