Twitter'da bir okur eski bir yazımı hatırlattı geçen akşam.
"Şimdi Ak Parti 'Yeter ulan başlıyorum operasyona dese' ve o
gazladığınız, hükümetin risklerini ispiyonladığınız kamuoyunun en
az yüzde yetmişi de kendisini alkışlayacakken, 'milliyetçileşti,
şahinleşti, imha, inkâr, Sri Lanka modeli' diye tutturmayacak
mısınız? Bu nasıl kısır döngü?" (21 Eylül 2012/Taraf)
Evet, şimdilerde daha dikkatli davranıyorum ama haklısınız, o zaman
da uzun cümleler kuruyormuşum. Fakat bir başka benzerlik daha var.
3 yıl önce de PKK'yı ve yasal kanadını kolay olanı, şiddeti seçip
siyasal iktidarı devletin doğal reflekslerine teslim olmaya doğru
itekledikleri için eleştiriyormuşum.
Peki, o günlerde bu yazıyı yazmamın sebebi neymiş? Dönüp o günlere
baktım biraz. Yine bugünkünden farklı bir durum yokmuş. Bayram
değil seyran değil, Tunceli'de, dönemin CHP Milletvekili Hüseyin
Aygün'ü kaçıran PKK'lılar (12 Ağustos 2012) yine provokatif bir işe
soyunmuşlar. 20 Eylül'de 2 çocuk babası 33 yaşındaki Ovacık Savcısı
Murat Uzun'u kaçırıp katletmişler.
İyi de neden? Cevap koskocam bir hiç. Kimsenin anlam veremediği bu
cinayet üzerine kafa yoranların bile bulabildiği en mantıklı cevap,
20 yıl önce Musa Anter'in katledilmesinin yıldönümü olması. Yani
bir misilleme eylemi.