Yahudi Soykırımı'nı konu alan "Amen" filmindeki bir sahne hiç
aklımdan çıkmaz.
Yönetmen Costa Gavras, Vatikan'daki iki papaz arasında geçen
kısacık diyalogda, bugün bize inanması güç gelen gerçeklerin
ileride nasıl sıradanlaşabileceğini çok güzel anlatır.
Ve tabii ki sonrasında gelen kolektif pişmanlığımızı...
Filmde Nazilerin sivilleri toplama kamplarına gönderdiklerine şahit
olan genç rahip Riccardo Fontana, yardım için ABD elçisiyle
konuşur. Ona yüzbinlerce insanın öldürüldüğünü söyler.
Elçinin Riccardo'ya cevabı düşündürücüdür.
"Söylediklerin doğru. Ama inandırıcı olmak istiyorsan kurbanlara
dair gerçekleri daha mütevazı sayılarla ver. Yoksa sana kimse
inanmaz!" Evet, 1930-40'larda insanlığın gerçeklere ve delillere
inanmaya cesaret edememesinin bedelini tüm dünyada milyonlarca
masum sivil ödedi.
Bugün yine dünya savaş koşullarında. Üstelik bu kez savaş
sınırlarımızda, 65 devletin uçağı, askeri burnumuzun dibinde.
IŞİD'in yaktığı kükürt tesislerinden yükselen dumanların ceremesini
bile çekiyoruz... O kadar yakınımızda yangın!
Ve doğal olarak o yangını, emperyalistlerin Ortadoğu politikalarına
karşı çıkarları doğrultusunda yüzyıl sonra ilk kez direnen bu
ülkenin ta içine sokmak istiyorlar.
15 Temmuz'da deşifre olan Fetullahçılarını kullanmadıkları için de
işbirlikçileri eliyle muhalifler arasından gözlerine
kestirdiklerini manipüle ediyorlar, kandırıyorlar.
Son dönemdeki hedefleri de Atatürkçüler! Dün bir operasyonları daha
deşifre oldu.
Sosyal medyada Atatürk'ün resimlerini paylaşıp kendisine
"Cumhuriyet çocuğu" imajı veren "jeans- Biri" isimli hesabın
kimliği yargı tarafından deşifre edildi. Kim çıktı dersiniz bu
bizim Atatürkçülerimizin gönlünü çalan çağdaş görünümlü cinsin
biri? Aynen.
Fetullahçıların okulunda ders veren bir şakirt hoca!
Dün bu FETÖ'cü trol hesabın başlattığı "aksilahlanma" geyiği,
Atatürkçülere satılan gazetelerin ve televizyonların "manşetiydi."
"Tehlikenin farkında mısınız" ey Atatürkçü okur!