Yaz geldi, yine Ege'deki orman yangınlarıyla cebelleşiyoruz.
Ama işimiz kolay değil.
Zira birileri de ısrarla yakmaya çalışıyor!
Kimisi evinin bahçesindeki kuru otlardan kimisi de tarlasındaki
anızlardan kurtulmak isterken Ege'nin güzel ormanlarını
tutuşturuyor.
Ortamsa gergin.
Öyle ki, geçtiğimiz gün vatandaşlar itfaiye erlerine
saldırmışlar.
Bende sizin gibi şaşırıp nedenini araştırdım. Önüme CHP'nin
danışmalarından olduğunu söyleyen Mücahit Avcı isimli birinin şu
mesajı düştü:
"Üzerinde orman bakanlığı logolu kıyafet olan bu şahıs pürmüz ile
ormanı yakarken vatandaşlar tarafından suçüstü yakalanmış!" Tabii
Halk TV, Tele1 gibi kanallar da bu iddianın üzerine balıklama
atlamışlar.
Bu şahıs daha sonra twitini silmiş.
Belli ki 'duyar kasacağı' konuda yeterince bilgi sahibi olmadığı
anlaşılan bu danışmanı aydınlatmışlar.
Evet, sosyal medya araştırmalara göre yalan haberin gerçeğine göre altı kat hızlı yayıldığı bir mecra. Dolayısıyla, yalancılara, sosyal medyada ünlü olmaya hevesli tiplere ya da siyaseti manipüle etmeye çalışanların bini bir para. Bu tarz provakatif olaylara çok rastlıyoruz.
Ama yine de şaşırmadan edemiyorum.
Sağlıklı bir insanın bir itfaiye erinin ormanı yakacağına inanması için nasıl bir enformansyon bombardımanına maruz kalması gerekir sizce?
Peki ya, bu saçmalıkları bulup, öğrenip, inanaların, İzmir'deki yangını söndürme çalışmalarına katılan bir pilotun (Yurii Bostnik) hayatını kaybettiğini duymamalarının sebebi ne olabilir? *** Yangınlarla ilgili konuşulan diğer bir konu da Tarım Orman Bakanı Bekir Pakdemirli'nin elinde en büyük yangın söndürme uçağı filosu olduğunu açıklayan Türk Hava Kurumu'na verdiği cevap:
"Hani neredeymiş 20 tane uçak" diye soruyor Pakdemirli. "6 tane apronda uçak görünüyor, 3 tanesinin motorlarının içine kuşlar yuva yapmış. Motor yok, motor! Hani Vizontele'de vardı ya açıyorlar kaputu 'Motor yok.' diyor. Böyle trajikomik tiyatroyla karşı karşıyayız." Kendisinin de bir pilot olduğunu öğrendiğimiz Orman Bakanı haklı olabilir.
Kurumların nasıl kendileri için çalışan bürokratik kara deliklere döndüğüne defalarca şahit olduk. THK'nın adını da yalnızca bayramlarda kurban derisi toplarken duyuyoruz.
Ancak ne yapılacaksa yapılsın!
Yetki kendilerinde. THK'nınkiler işe yaramıyorsa, yerlerine çalışan, güvenli yangın söndürme uçakları alınsın.
Seçmen bu komedi filmlerini andıran atışmaları dinlemek zorunda değil. Kaldı ki bakanlıklar bahane üretme yeri değil halkın ihtiyaçlarına akılcı çözümler bulma makamları.
Hiçbirimizin, OECD verilerine göre dünyada Çin ve Hindistan'dan sonra orman varlığını artıran üçüncü ülke konumundaki Türkiye'nin prestijine zarar vermeye hakkı yok.
Bu ormanlar da bu ülke da hepimizin.