15 Temmuz darbe girişiminden sonra tutuklanan Cumhurbaşkanı'nın
Başyaveri Albay Ali Yazıcı'nın duruşmalardaki ifadelerini dikkatle
takip ediyorum.
Evet, inkâr etmiyorum meseleyi şahsileştirdim de.
Zira savunmasında "darbeyi bir ay önce dillendirenler vardı" diyen
Yazıcı'nın bizzat kendisi de bu "dillendirenlerdendi." 15
Temmuz'dan kısa bir süre önce pek çok yayın yönetmeninin olduğu
Cumhurbaşkanlığı uçağında hakkımda savurduğu tehditleri
unutmadım.
Daha önce de yazmıştım. Bu beyefendi Afrika seyahatinden dönerken
uçaktaki gazetecilere "darbe yapacağız ama merak etmeyin size bir
şey yapmayacağız. Fakat o Melih'i bizzat ben alacağım" diye
"şakalar" yapmıştı.
Olayı, 15 Temmuz darbesi sonrasında arayan birkaç yayın
yönetmeninden öğrenmiştim.
Takdir edersiniz ki, yaverin söylediği gibi gerçekten darbeye
kalkışmasalar, "lüzumsuz bir asker esprisi" deyip geçerdim
ama...
İşte bu Albay geçtiğimiz günlerde mahkemedeki savunmasında yine
"şaka" gibi bir savunma daha yaptı.
Diyor ki;
"Darbeyle ilgili yönlendirilmiş, oyuna getirilmiş, tuzağa
düşürülmüş olabilirim. 24 saat Cumhurbaşkanı Erdoğan ile
birlikteydim yanımda zaman zaman silahım vardı suikasta yardımcı
olmakla suçlanıyorum. Eğer böyle bir eylem yapsaydım bu eylemi
yapabilecek pozisyondaydım."
Yani darbeci olsaydım, daha önce hedefe ulaşabilirdim diyor.