Referandumun "hayır" cephesini oluşturan CHP ve HDP'nin de
"yandaş" medyadaki ürkek hayırcıların da bugünlerde ağzından
düşmeyen bir kalıp var.
"Cumhurbaşkanlığı sistemi kötü niyetli kişilerin elinde korkunç bir
silaha dönüşebilir! Erdoğan'dan sonra gelecek kişinin garantisi mi
var?"
Aynen. Benim de aklıma casusluk filmlerinin o unutulmaz repliği
geliyor.
Kır saçlı bir bilim adamı elinde dikkatle tuttuğu silahı komutana
uzatır. Ve konuşur:
"Çok dikkat etmelisiniz efendim! Bu silah kötü niyetli kişilerin
elinde korkunç bir silaha dönüşebilir!"
Peki, her referandum döneminde "Zübük" ya da "Vurun Kahpeye"
türünden yerli yapımları tercih eden istemezük cephesi bu kez niçin
Hollywood'u tercih etti?
Tek neden Bond kızları olamaz değil mi?
Anlaşılan o ki, 'evet' diyecek seçmene her zaman olduğu gibi aptal
muamelesi yapmanın on ikinci kez tutmayacağını nihayet anladılar.
Onlara makul görünmeye çalışıyorlar.
Bu yüzden de, mevcut vesayet sisteminde bile onca iş yapan
Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı sisteminde "hat trick" yapacağını gören
seçmene çelme takmaya çalışıyor.
"Peki ya ondan sonrası" diye soruyorlar.
Ama bu soruyu yanıtlayacak olan sağduyulu seçmenin derdinin
yapılacaklar değil yapılamayanlar olduğunu anlamamışlar bile...
Vatandaşın, eğer Türkiye bugün dünyanın ilk beş devi arasında
değilse, bunun yapılanlardan değil yapılamayanlardan
kaynaklandığının farkında olduğunu görmüyorlar...