Rahmetli Cem Karaca şu şarkıyı adeta bugünler için söylemiş:
"Eskiden oturup adam gibi meze yerdik. / Şimdi meze yer gibi oturup
adam yiyoruz."
Son birkaç günün mezesi ise Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan
Oğan.
Tartışma, Oğan'ın bir televizyon programında 15 Temmuz sonrasında
devletin yeniden yapılanmasına dair yaptığı bir tespitle
başladı.
Yayındaki moderatör ve CHP'li vekil Oğan'ın tanımını, anakronik bir
şekilde Cumhuriyet'in kuruluşuyla ve kurucusu Atatürk'le
ilişkilendirince de lincin fitili ateşlendi.
Düşene vurmalarıyla meşhur Hüriyet'in Dupond ile Dupont'u topa
girmekte gecikmediler elbette.
Hassasiyetlerini tutup yönlendirdikleri, kitlelerin ateşine benzini
boca ediverdiler.
Konu bir süredir uyumlu hareket etmelerinden rahatsızlık duyulan
MHP tabanını da ilgilendirdiği için, her iki yazar da Devlet
Bahçeli'ye sesleniyordu dün:
Acaba Oğan'ın sözleri üzerine Devlet Bey Ak Parti'ye yüklenmeyecek
miydi?
Yazarlar bu kez istediklerini aldılar.
Bahçeli dün Twitter hesabı üzerinden bu suni tartışmaya dahil
oldu.
Linç döngüsü tamamlanmıştı.
Peki, tam olarak ne demişti de Oğan, CHP'nin, MHP'nin ve AK Parti
Sözcüsü Mahir Ünal'ın tepkisini çekmişi. Programı ben de izledim.
"Tepki çektirilen" sözler şunlardı:
"Biz 15 Temmuz'da çok büyük bir şey başardık. Bakın bu halk bir
devrim yaptı. Bütün bu dışarıdan müdahale etme imkânı bulan
bürokratik oligarşiyi yerle yeksan etti. Vesayet sistemini bitirdi.
Şimdi biz yeni bir devlet kuruyoruz. Bakın beğenin ya da
beğenmeyin, bu yeni devletin kurucu lideri Tayyip Erdoğan'dır."
Dün Oğan'ı arayıp, sözlerinin lince konu olduğu gibi Cumhuriyet'in
kuruluş paradigmasına ve Atatürk'e bir reddiye olup olmadığını
sordum.
Programda yaptığı açıklamanın bir benzerini tekrarladı Oğan:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk, kurucu
partisi CHP'dir. İkinci kurtuluş, Türkiye'nin tam bağımsız, halkın
devleti olarak dizayn edildiği, kurumsal yapıya kavuştuğu sürecin
lideri de Recep Tayyip Erdoğan ve onun yanında saf tutan siyasi
liderlerdir."
Bunların hangisi yanlış ya da bunca eleştiriyi haklı kılacak kadar
radikal?