Türkiye'li aydınların bir kesiminde, tek parti iktidarının
istikrarını hedefleyen modellerin çoğulculuk açısından problemli
olduğuna dair bir saplantı var.
Evet, kanaat değil saplantı! Zira dünyadaki örnekler ve Türkiye
siyasi hayatındaki koalisyon deneyimleri tek parti iktidarlarının
demokratik ve ekonomik açıdan başarılarını açıkça ortaya
koyuyor.
ABD'deki modelin başarısı zaten net. Avrupa'daki koalisyon
hükümetlerinin çaresizliği de. Bakın, İtalya geçtiğimiz günlerde
koalisyon ihtimalini ortadan kaldırmak için yüzde kırkı aşan
partinin tek başına hükümet kurabilmesi için yeni bir düzenlemeye
gitti.
Türkiye'nin koalisyonlarla cebelleştiği 70-80 arasının ve 90'lı
yılların felaket karnesini de yeniden hatırlatmanın gereği bile
yok. Elbette son 13 yıldaki tek parti iktidarının kazanımlarını
da...
O halde nedir bu koalisyon güzellemelerinin kaynağı?
Anlaşılan, tamamen duygusal
Bölgede tek başına iktidar olan hükümetlerin hepsinin diktatörlük
olmasının zihinlerindeki moral izleri olabilir mi mesela? İyi de 13
yıllık tek parti iktidarında 9 seçim yapmış bir ülke burası. İyi
olan kazanıp tek başına iktidar oluyor, o kadar. Demokrasinin,"bir
ülkede başarılı olsa da her parti azami 13 yıl tek başına hükümet
kurabilir" diye bir teamülü mü var? Türkiye'nin bölgede özgür
ve adil seçim yapabilme potansiyeline sahip yegane ülke olmasının
hiç mi değeri yok ve bu avantajını kullanmaktan niçin feragat
etsin?