Son ekonomik türbülansla ilgili tartışmalarda Merkez Bankası'nın
bağımsızlığına dair eleştirilerin öne çıktığını görüyoruz.
Trump'ın açıkça ilan ettiği ekonomik savaştan, ambargoyu aratmayan
ek vergilerden, küresel savaş pozisyonundan, Çin'in dünya
piyasalarını manipüle etmesinden falan bahsedilmiyor.
Varsa yoksa MB başkanının ülkenin Cumhurbaşkanını ziyaretini sanki
demokrasinin yasak aşkı gibi anlatan bir "Saray" edebiyatı!
Ne yapsınlar, "bağımsızlığı" ancak ulusal yönetimlerle "uyumsuzluk"
olursa algılayabiliyorlar. Eğitimleri bunun üzerine, öyle
kodlanmışlar.
Küresel ekonomiyi, "kural dışı" politikadan bağımsız bir nesne
olarak sunan bu steril bakış açısına göre MB'nin bağımsızlığının
göstergesi net...
Ülkelerin ulusal ekonomi programları, ABD'nin Merkez Bankası işlevi
gören FED politikalarıyla çelişince sesini yükseltmesi.
Yani ideal olan... Kendi hükümetinden bağımsız ama batı ve
gelişmekte olan ülkelerin piyasalarını, bankacılığını kontrol
altında tutan FED ve bileşenlerine biat etmiş bir "merkez
bankacılığı."
Sorunun cevabını hiç uzatmadan, bankanın kime ait olduğunu söyleyerek vereyim... ABD ve Avrupa'da yaşayan dünyanın en zengin "iş ailelerine..." Rockefeller'lara, Goldman Sachs'lara, Lehman Brothers'lara, Rothschild'lara, Warburg'lara, Lazard'lara, Moses Seifs'lere.
Para basma yetkisi olan, özel bir banka... Ne harika icat ama değil mi?
Bankanın yöneticilerinin atanması işini de görüntüde, siyasi sorumluluğu olanlara verdiniz mi, ortada hiçbir sorun kalmıyor! *** Bel altı para politikalarının yasaya bağlanıp süslendiği okyanus ötesinden, yine gelelim Merkez Bankası'nın sürekli hizaya çekilmeye çalışıldığı bizim illere... Dün, epeyce bir süredir Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın düşük faiz kararlılığına karşı hamle yapması için psikolojik baskı altında tutulan MB, isteneni yaptı.
Faizleri tam 6.25 puan birden artırdı.
Baktım, ekranlarda, sosyal medyada, cebimizin yanı sıra gözümüzün içine de giren gerçekliğine rağmen, "Faiz lobisi" tanımına bıyık altından ebleh ebleh gülenler pek bir şenlerdi.
Aralarında "Merkez Bankası rüştünü ispatladı" diyenler bile vardı.
Umarım bu, doların artışını gösterip halkı yüksek faize razı etmek isteyenlerin son sevinişleri olur.
Çünkü faize verilen her puan, yatırımın, istihdamın, büyümenin hanesinden, kısacası Merkez Bankamız da dahil Türkiye'nin geleceğinden düşülüyor...