15 Temmuz Fetullahçı cunta girişiminin ardında "ABD'ye hâkim
bazı unsurların" olduğu ortada.
Dün Cumhurbaşkanı Erdoğan da, tutuklanan darbeci generaller için
"ABD ordusunun yakın müttefikleri" diyen ABD'li general Joseph
Votel'e "Sen kimsin" diye seslendi.
Kızgınız, heyecanlıyız. Dolayısıyla Cumhurbaşkanının "sen kimsin"
ifadesini sadece bir rest olarak okuyoruz. Ama aslında, hadsiz
generalden ziyade, Türkiye'nin asırlık müttefikinin aklıselimine
yönelttiği bir soru bu.
"Kim bu?"
Evet, bu soruyu, başta ABD tarihinin gördüğü en basiretsiz Başkan
olan Obama olmak üzere tüm ABD vatandaşları cevaplamalı.
ABD'de ikamet eden ve sapıkça düşünceleri olan eski bir imam,
ülkelerinin Ortadoğu'daki müttefikinde bir darbeye kalkışıyor.
Terörün dik alasını yapıyor. 246 kişiyi öldürüyor. Ve koskoca
ABD'nin ordusundan bir general çıkıp bu sapık katilin suç ortağı
darbecilere "dostlarımız" diyebiliyor!
Hollywood'un "iyileriyle" büyüyen aklı başında ABD'li siyasetçiler,
vatandaşlar, entelektüeller, aktivistler bu "kötülüğü" nasıl
içlerine sindiriyorlar dersiniz?
***
Elde yok avuçta yok
Yüksek Askeri Şûra'da bazı generallerin yerini koruması tepkilere
neden oldu. Cuma gecesi TSK yönetimi şekillenirken vatandaşlar
sosyal medyadan "sitem" ettiler.
Haksız da değiller. Daha iki hafta bile geçmemiş 15 Temmuz kanlı
darbe girişiminin üzerinden. Halk da, vergileriyle aldıkları
silahlar kendilerine doğrultulurken, bir şey yapmayan, yapamayan
"dev" ordusuna kırgın.
Ne var ki bir de gerçekler var, imkânlar...
Adamlar, 30 yıldır ne yazık ki TSK'nın her noktasına sızmışlar.
Tasfiye edilenlerin yerine de dışarıdan komutan ihraç
edemeyeceğimize göre elde ne varsa onunla bir şey yapacaksınız.
Kaldı ki Fetullahçı çeteyle mücadele konusunda gözümüz bağlı
güvenebileceğimiz Erdoğan'ın, "elinden geleni ardına koymayacağını"
bilmiyor muyuz?
Başkomutan, halk ordusu yerli yerinde olduğu sürece telaşa mahal
yok.