CHP siyaset tarihinde bir ilke daha imza attı.
Yo, PKK'nın siyasi kanadı HDP ile kurdukları fiili ittifaktan
bahsetmiyorum. Çünkü bu yeni bir durum değil. Hatırlayacaksınız,
90'larda seçimlere birlikte girmişlerdi. 7 Haziran seçimleri
sonrası PKK ülkeyi kana buladığı günlerde de, milletvekilleri Şafak
Pavey kameralar karşısında HDP'nin eş başkanı Selahattin Demirtaş'a
"beraber iyi salladık" demekten çekinmemişti.
Sözünü ettiğim ilk, CHP'nin dün İstanbul Kartal'da HDP ile yaptığı
"teslim olmayacağız" mitingine gizli katılımlarıyla ilgili.
Zira CHP, PKK'lıların yanı sıra, "teslim olmamaya" kararlı
FETÖ'cülerin çağrı yaptığı bu mitinge katılımını resmen
üstlenemedi. Milletvekilleri, gençlik kolları ve yerel örgütleri
günler öncesinden "orada olacaklarını" ilan etti. Ancak o gün gelip
orada oldukları halde "oradaydık" diyemediler.
Hakikaten ibretlik.
CHP gizli katılımlı miting yapan ilk siyasi parti olarak literatüre
geçti.
Dün Twitter'dan bu duruma isyan eden CHP'li seçmen ve partinin
doğal tabanı ulusalcılar, aynı soruları soruyorlardı:
1- Madem binlerce sivili, askeri ve polisi şehit eden PKK'lıların
şovuna dönüşen bir mitingde HDP ile birlikte poz vermenin kötü bir
imaj olduğunu düşünüyordunuz... O halde niye bu işe
kalkıştınız?
2- 15 Temmuz'da askeri darbe atlatmış bir Meclis'in, FETÖ'ye,
PKK'ya ve tüm terör örgütlerine yönelik aldığı OHAL kararına karşı
"teslim olmayacağız" demek ne anlama geliyor?
3- Eğer derdiniz OHAL'in doğurduğu kimi hak ihlallerini protesto
etmekse... Terör gruplarıyla yan yana durarak yaptığınız şey, OHAL
mağdurlarını da kriminalize etmedi mi? Çaresiz insanları terör
gruplarıyla buluşturmak, "Cumhuriyetin kurucusuyum" diyen bir
partinin işi midir?