Trump'ın Twitter'dan Türk Lirası'nı hedef alarak yaptığı
açıklamanın dalgası diniyor.
Hafta sonu 7 lirayı gören dolar, dün 5.70'lere kadar
geriledi...
Gelinen aşamayı, CNN İnternational da ekranındaki şu altyazıyla
duyuruyordu:
"Türkiye ile ticari savaş ABD borsalarını batırdı!"
Dolar operasyonunun bir parçası olarak yıpratılmaya çalışılan
ekonomi yönetimi işi sıkı tutuyor. Katar'dan gelen 15 milyar
dolarlık yatırım garantisinin piyasalara olumlu etkisi, dün de
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın 6000 civarında yabancı
yatırımcıyla birlikte yaptığı toplantıyla daha da arttı.
Yabancı siyasi ve teknik analizciler Türk Lirası'nın bu saldırıdan
daha da güçlenerek çıkacağı konusunda hemfikirler...
Evet, tam olarak öyle!
Zira Türkiye'ye tarihte böyle buna benzer sayısız operasyon çekildi. Ve ne yazık ki hepsinde fena çarpıldık.
Her birinde telafisi onlarca yıla yayılacak kadar zarar ettik.
Sanırım en büyük kayıp da, her defasında aynı sonuçla karşılaşan Türk halkının umudunu yitirmesi oldu. ABD ile girilen her kavgada illa ki kaybedeceğimize yönelik çaresizliği öğrendi ve kanıksadı.
Bu defa kolektif psikoloji farklı...
Halk bankalara hücum etmiyor, aksine dolarlarını bozduruyor. Hayatına, tatiline devam ediyor. Bodrum'da iyi lokantalarda, marinalarda bir hafta sonrasına yer bulmak için torpil şart!
Böyle kriz mi olur? *** Çünkü ülke yönetimi acziyet göstermiyor. Tüm dünya borsalarını etkileyen güçlü dalga karşısında hızlı reaksiyon veriyor. Dahası karşı atak yapıyor...
Avrupa'da, Uzak Asya'da, Körfez'de ABD karşısında ekonomik çıkarları zarar gören devletleri de arkasına alıyor...
ABD "Hötzöt" yapınca paniklemiyor, egemenliğinden taviz vermiyor, şak diye faizleri arttırmıyor.
Evet, kolonyolizm döneminde sömürgeci olmayan ve güçlü bir sermaye birikiminden mahrum kalan tüm milletler gibi, bizim ekonomimiz de kırılgan... Atılması gereken yapısal adımlar var.
Ama Türkiye'nin Deli Dumrul'un bu son densizliği karşısında halkıyla duruşu bile başlı başına olay! Üstelik tüm dünya için.