Melih Altınok Sabah Gazetesi

Bu ne biçim kurtuluş savaşı?

Eskiden "dünya savaşı" yerine "paylaşım savaşı" ifadesini daha sık kullanırdık. Bu tercih kimilerine "entel çıkıntılık" gibi gelse de aslında gizlenen bir gerçeğin unutulmaması için...

04 Kasım 2016 | 362 okunma

Eskiden "dünya savaşı" yerine "paylaşım savaşı" ifadesini daha sık kullanırdık. Bu tercih kimilerine "entel çıkıntılık" gibi gelse de aslında gizlenen bir gerçeğin unutulmaması için işlevseldi.
Zira ne Birinci Dünya savaşı, ne de ikincisi milletlerin, devletlerin birbirine husumetinden çıkmıştı.
Kaçınılmaz değillerdi. Her iki savaş da devletlere hükmeden dev sermaye tarafından planlanmış, hazırlanmış ve yaşama geçirilmiş "olağanüstü durumlardı." Ama pazar için, petrol planları için savaşacak insan bulamayacaklarından hazırlık yapmaları gerekliydi. Bu yüzden savaşlar öncesinde, suikastlarla, terörle, toplumsal olaylarla, medya manipülasyonuyla, "sivil toplumla" devletlerin savaşa dahil olması için zemin hazırlandı.
Evet, aynı bugün gibi... 65 ülke, sınırlarının bile olmadığı topraklarda savaşıyor.
Gerekçe yine demokrasi, insan hakları... Ve nedense yüzyıl sonra yine aynı coğrafyada... Ortadoğu'da...
Acı olan, ülkelerine, hayatlarına, geleceklerine, canlarına kastedilenlerin bu kavgayı kendilerinin sanıp katılması.
İktidarını, milyonlarca vatandaşını öldürmüş ABD ile "çalışmaya" borçlu olan Irak Merkezi Hükümeti Başkanı Abadi'ye bakın örneğin.
Ülkesini başına yıkanlara değil, 2003'te ABD'ye Irak'ı bombalasın diye üs vermeyen komşusu Türkiye'ye dikleşiyor.
Esad'ın ve Suriye'sinin durumu da farksız.
Fiilen işgal edilen ülkelerdeki "direnişlerde" de ölenler hep o ülkenin insanları; "düşman" askerlerinin burnunun kanamasıysa istisna.
Türkiye de içerden dışarıdan dört koldan bu hale getirilmek istendi, isteniyor. Yüzyıl önce de birliğini koruyarak emperyalistleri def eden bu medeniyet bu kez başaramasın, Irak olsun, Suriye olsun isteniyor.
Biz direneceğiz!
Sınırlarımızın ötesindeki kuklalara inanıp ateşe benzin olanlarsa acaba ne zaman durup düşünecekler?
"Yahu ölen biz öldüren biz bu ne biçim kurtuluş savaşı" diye.

***

Bitse de gitsek
Ortadoğu'daki bu son savaşın da sorumlusu ABD. Yeni dönemdeki enerji ve para hedeflerini tutturmak için giriştiği içteki mücadelenin bedelini bize ödetiyor.
Yani biz Ortadoğuluların öldüğü bu savaşın gerçek tarafları, kendi planlarını kabul ettirmek isteyen ABD'nin muktedirlerinden başkası değil.

YAZININ DEVAMI

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Atatürkçülük sınıfsal bir tercih 23 Kasım 2024 | 378 Okunma Bu işlerde Mahir 22 Kasım 2024 | 826 Okunma 60 günde Trump’ın elini kolunu bağlayacaklar 20 Kasım 2024 | 1.279 Okunma Parsel parsel... 18 Kasım 2024 | 1.339 Okunma Bahçeli’nin Öcalan çıkışıyla balataları sıyırdılar 17 Kasım 2024 | 1.452 Okunma