Ülkenin 2004 yılı verilerine göre 18 milyon olan nüfusun ciddi
kısmı Türkiye'de, İstanbul'da.
Komşularımızın toplamı kadar nüfusa daracık bir alanda ev sahipliği
yapan İstanbul'da suların akması, çöplerin toplanması,
kanalizasyonun çalışması bile mucize gibi.
Kenti yönetenlerin baş etmesi gereken en önemli problemlerden biri
de günde yüzlerce aracın katıldığı trafik.
Bu konuda son yıllarda çok önemli projeler hayata geçirildi.
Marmaray, 3. Köprü, yeni metro hatları, tüneller vs... İlave olarak
bir Boğaz kenti olan İstanbul'da deniz yolunun işlevsel olarak
kullanılması gibi alternatifler de akla gelebilir.
Ama trafiği rahatlatmak için bugünden yarına sonuç verecek ve
neredeyse maliyetsiz adımlar atmak da mümkün.
Bunun için de işe mevcut imkânlarla bir şekilde akan trafiği sabote
eden unsurları ortadan kaldırmakla başlanabilir.
Örneğin çakar terörü!
Evet, terör. Çakarlı araçların neden olduğu kazalar, kavgalar,
hepsinden önemlisi sürücülerde yarattığı tedirginlik düşünülünce az
bile söylüyoruz.
Sözünü ettiğim, ambulans, itfaiye ve polis araçları gibi zaten
kendilerini belli eden ve trafikte üstünlükleri tartışma konusu
olmayanların çakarları değil elbette.