Cem Yılmaz'ın yılbaşında yayınlanan son
gösterisini vasat bulanlardanım.
Mizahın "en zoru" olduğunun elbette
farkındayım.. Yıllardır güldürerek gündemde
kalmayı başaran Yılmaz'ın da işinin kolay olmadığını
biliyorum.
Görüyoruz, o da zaten fazlasıyla çalışıyor,
elinden geleni yapıyor... Sürekli diziler, filmler
çekiyor...
Ata Demirer, Beyaz, Yılmaz Erdoğan gibi rakiplerinin kendisini zorlayacak bir performans sergileyemedikleri de ortada.
Peki o halde niçin günden güne daha az
güldürüyor, tekrara düşüyor?
Kimileri meseleyi Cem Yılmaz'ın sığ bir
politikliğe savrulup antipatikleşmesine bağlıyor.
Evet, Recep İvedik'i muhalif olunca kabullenen seçkin tüketici profilinin taleplerine direnmek zor olabilir... Kültür endüstrisini de hala yerleşik sermaye domine ediyor.
Ama bence asıl sorun, Cem Yılmaz'ın son yıllarda söylenen bir
ihtiyar rolüne soyunması...
Eskiden eleştirdikleriyle kafa bulup
güldürürken, şimdi sinirlenmesi...
Seyircinin heyecanına, coşkusuna
verip sevimli bulduğu çok bilmişliğinin, sıkıcı bir
ukalalığa dönüşmesi.
Oysa daha çok genç bir beyinden bahsediyoruz.
Büyük resmi görüp ermiş pozlarına girmesi için daha
erken.
Acele etmesin, ileride yaşlanmaya, huysuzluğa nasılsa vakti
olacak.