Kemal Kılıçdaroğlu her
platformda, seçimleri kazanırlarsa serbest
bırakacaklarını söylediği 15 Temmuz darbecilerinin
örgütü "the cemaat"e selam çakmaya devam ediyor.
"Cemaat" olarak takılırken kızdıkları ancak devlete savaş
açıp darbeye kalkıştıktan sonra bağırlarına bastıkları
FETÖ'ye muhabbetlerinin sebebi malum...
CIA'nın kuklası Fetullah Gülen'i, yıkmaya çalıştığı
devleti rakipleri AK Parti yönetiyor
diye, "kötünün iyisi" olarak görüyorlar.
Ancak mahallelilerden oluşan cami
cemaatlerinin yasal derneklerinden ya da öğretmenleriyle
birlikte cuma namazına giden imam hatip
öğrencilerinden rejim için
kaygılanıp, şimdi "Siyasallaşmış İslamcılarla" ittifak
yapanların tek çarpık ilişkisi bu değil...
FETÖ'den boşalan alanı
doldurma, potansiyeli kapma yarışında depara kalkan,
15 Temmuz darbe girişimini destekleyen Kuytulcular adlı
karanlık cemaati nasıl pohpohladıklarını görüyorsunuz.
CHP trollerinin, Süleymancılar isimli
cemaatin öğrenci yurdundaki dayak olayını
"diğerleri" gibi TT yapma gereği duymamaları da sebepsiz değil
elbette...
Peki, CHP'nin bu takiyesi 2023
seçimlerinde siyasallaşmış İslami cemaatler içinde
etkili olur mu?
Cumhur İttifakı'nın adayı Tayyip Erdoğan karşısında,
CHP'nin "olağan adayı" Kemal Kılıçdaroğlu'na "Allah rızası
için" oy verirler mi?
Verirler...
"İmamlarının", Hillary ile çak yapan
İslamcı Davutoğlu, Babacan ya da S-400
meselesinde NATO milliyetçisi olduğu
tescillenen Akşener üzerinden CHP'yle yaptıkları
pazarlığa bağlı tabii.
Ama her şeyin bir bedeli var.
Türkiye'de, ABD'ye sundukları Zelenski tipi anahtar
teslim projelerle iktidara gelmeye çalışanların "kemik
tabanlarına" bu durumu izah etmeleri gerekiyor.
Hadi Kemal Bey faktöründen ötürü Alevi cemaatini ikna
ettiler diye kabul edelim...