Davutoğlu ve Chipras'ın tribünden izlediği Türkiye-Yunanistan
maçı esnasında bir grup taraftarın ıslak çalması üzerine başlayan
tartışma sürüyor.
Bir kısım her zaman olduğu gibi "dünyaya rezil olduk" diye söylenip
ıslıklama olayının sorumluluğunu Ak Parti taraftarlarına
yüklüyor.
Ortada tek bir delil, emare olmadığı halde ithamlarını sistematik
olarak tekrar edip bir gerçeklik algısı yaratıyorlar.
Sonra Cumhuriyet gibi trolleştirilmiş gazeteler devreye
giriyor. "Stadyumda ıslak çalanların Ak Partili olduğu
kaydedildi" türünden manşetler döşeniyor!
Ardından kim kaydetti, kaynak ne, nereye kaydetti gibi sorulara
cevap verme ihtiyacı bile duyulmadan ortada bir vaka varmış gibi
yalanlarını ayrıntılandırıp tartışmayı zemininden
uzaklaştırıyorlar. Konuyu İslam, Cihad, yabancı düşmanlığı,
Ortadoğululuk gibi alakasız bir düzleme sürüklüyorlar. Böylece
karşı cepheden üstüne alınmayanları bile işin içine çekerek mümkün
olduğu çok itiraz gelmesini sağlıyorlar. Bir mit üzerine kurdukları
tartışmayı yaygınlaştırıyorlar.
Suçlananların refleksleri de hemen hemen her olayda aynı. Bu olayın
failleri kendileri olmadığı halde savunmaya geçiyorlar. Başka zaman
olsa kendilerinin de tasvip etmeyeceği bu davranışa gerekçe bulmaya
soyunuyorlar.
Hemen Avrupa'nın zaten doğuya karşı çifte standartlı olduğunu
söylüyorlar. Ortadoğu'daki katliamlar karşısında batılıların
aymazlığından örnekler veriyorlar. Tencere dibin kara seninki
benden kara kısır döngüsüne saplanıyorlar.