Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakanlığı döneminde
başlattığı çözüm sürecinde büyük
bir siyasi risk aldı.
Tüm muhalefet karşısındaydı. FETÖ de (ABD diye okuyun) sürecin
yürütücüsü MİT Başkanı'nı tutuklamak için hamle yaparak safını ilan
etti.
O dönem barış sürecinin yanında olması beklenen BDP (DEM Parti) ise
olan biteni tasfiye paranoyasıyla
karşıladı. PKK'ın üst düzey isimleri bile Öcalan'ın zoruyla ılımlı
açıklamalarda bulunurken DEM'liler işi yokuşa
sürmek için ellerinden geleni yaptılar. Kandil'e
koşup röportajlarında "Nasıl silah bırakırsınız, daha hiçbir şey
elde etmediniz" diyen gazeteci kılıklı ajanları
arkalarına alıp şovlar yaptılar. Halkı şovenist
argümanlarla sürece karşı kışkırtan muhalefetle uygun adım
yürüdüler.
Hem nasıl olsa ABD...