Herkesin "bir yol ayrımında olduğunu" kaydeden Altan Tan,
"Şiddet, çatışma ve topyekûn savaş ile demokratik ve meşru siyaset
arasında nihai bir tercihte bulunmak gerekmektedir" sözleriyle bir
tartışma başlattı.
Siyaset yazarları "Yeni bir parti mi geliyor" diye konuşmaya
başlamışken Tan'a cevap HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'tan
geldi. Demirtaş "Yol ayrımında olan Altan Bey'dir. Biz bir yol
ayrımında değiliz" dedi.
Şimdi Demirtaş haksız mı?
HDP'de değişen ne var ki, adamlar gayet tutarlı işte. Hadi, Çözüm
Süreci devam ederken, Öcalan'ın hareketi Gezi koalisyonu dışında
tutmayı başardığı günlerde Altan Bey de bu partinin barış için rol
üstlenebileceğine inandı diyelim. Peki ya sonrası?
Demirtaş ve genel merkezleri 7-8 Ekim'de 50 vatandaşın hayatını
kaybedeceği sokak kalkışmasının fitilini ateşlerken neredeydi
kendisi?
Ya da 7 Haziran sonrası 80 vekile, 100 belediyeye, Kobani
tiyatrosunda arkalarına aldıkları ABD'ye ve ülkede hükümet
kurulamamasına güvenip "gün bugündür şunları bir sallayalım"
dedikleri dönemde ne âlemdeydi?
İlk kez güçlü bir siyasi iktidar çözümün siyasi riskini bu denli
cesurca üstlenmiş ve tabanını da ikna etmişken o neyle
uğraşıyordu?
Hani partisi o günlerde "seni başkan yaptırmayacağız"
şımarıklığıyla koskoca bir milletin geleceğine kastediyordu
ya...