PKK'lı tetikçiler dün de Kayseri de canımızı yaktılar. 14
şehidimiz var. Pırıl pırıl 14 delikanlı.
Peki niçin Kayseri hedef seçildi?
Bazı güvenlik uzmanları bu sorunun
cevabını kentte, PKK'ya ağır darbe indiren
komandotugayı ile ilişkilendiriyorlar.
PKK'nın ipini bir ucundan tutan bölge
ülkelerinden birinin, Suriye ve Irak'taki TSK varlığından
rahatsızlığını bu terör eylemiyle açık ettiğini
söylüyorlar.
Diğer bir teoriye göre de kırsalda eylem yapamayan örgüt, Anadolu
kentlerindeki "savunmasız" askeri unsurları hedef
seçip halkı infiale getirerek orduyu darbeye
kışkırtıyor!
Kesin olarak bildiğimiz tek şey, bu eylemin de diğerleri
gibi halkın ve devletin reflekslerinimanipüle etmek,
ortalığı karıştırmak, hayatı durdurmak ve ülkeyi işgale
açık hale getirmek için yapıldığı.
Birileri hala bu terörün gerekçesinin "Türk devletinin
baskısı olduğu" türünden 90'larbahanelerine sarılsa da
gerçek gün gibi ortada.
Bu devlet o günlerdeki gibi içeriye değil, dışarıya
kafa tutan bir devlet artık. Kurugürültüye pabuç
bırakmaya, terörle etkin mücadeleden vazgeçmeye,
bölgeseliddialarından, bağımsızlığından vazgeçmeye hiç ama
hiç niyeti yok!
15 Temmuz'da halkıyla omuz omuza bu vatanı
kurtaran ordumuz da eskisine göre katbekat
etkili vuruyor düşmanlarımıza. PKK'ya, PYD'ye, IŞİD'e...
Kararlı! Dışarıdan gelen telkinlere aldırmadan
sınır ötesinde düşman izi sürüyor. Ciddi işeri
var.
Dolayısıyla bu ülkenin verdiği son savaş da bir
varoluş mücadelesi; tıpkı Kurtuluş Savaşımız gibi.
Yani bu işin sağı solu önü arkası yok. Tehdit edilen
79 milyon,Türkiye Cumhuriyeti.
Herkes tercihini kendisi için, çoluğu çocuğu,
geleceği için yapacak.
Bu büyük mücadelenin bekası için biz vatandaşlara düşen ilk
görevse Kayseri'de ortayaçıkan farelere asla
istediğini vermemek.