Adalet Bakanlığı, FETÖ'den tutuklu kamu görevlilerini açıkladı.
Tamı tamına 49697 kişi!
Henüz deşifre olmayan FETÖ'cüler de düşünülürse, bu çetenin devlet
aygıtına verdiği zararın boyutu daha net anlaşılıyor.
8628 tutuklu ile polisler listenin başında. İkinci sırada 7444
tutuklu ile askerler yer alıyor. Yargıdan ise 2151 tutuklu var.
Binlerce kişi hakkında da yakalama kararı çıkartılmış. Örgüt
"gediklilerinin" çoğunu yurtdışına kaçırdı.
Ancak kaçamayanlar var. Onlar da her gün deniyorlar.
Tıpkı, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın da yargılandığı şike
davasına bakan hâkim Bülent Kınay ve Ergenekon davası hâkimlerinden
Fatih Mehmet Uslu gibi...
Edirne'de yakalanan hâkimler, gazetecilere "Gezmeye, ciğer yemeye
geldik" demişler.
Peki, ciğeri yurtdışında yemeye gidenler ne âlemde?
Kapıkule'den geçince iş bitiyor mu?
Twitter'daki bir mesaj üzerine bu mecralara biz göz atayım dedim. İsyanın, hayal kırıklığının bini bir para!
Firari örgüt elemanları, örgütün tanınmış isimleri yurtdışında el bebek gül bebek yaşarken kendilerinin perişan edildiğinden yakınıyorlar.
Hazıra dağ dayanmazmış... Bavullara, ayakkabı kutularına koyarak Gümrük'teki adamları sayesinde kaçırdıkları paralar suyunu çoktan çekmiş. Ancak tek sorun bu değil çalışma ve oturma izni almakta da zorlanıyorlar. "Doğacak çocuklarımız vatansız" diye söyleniyorlar.
Örgüt yönetiminin yabancı devletlere haklı olduklarını anlatamadığını, bu yüzden resmi işlemlerde yüzlerine bile bakılmadığını anlatıyorlar.
Üstelik kaçtıkları ülkede irtibat kurdukları "abileri" de yüzlerine bakmıyormuş. Firari FETÖ'cüleri "Niye geldiniz? Kalıp direnmeliydiniz. Korkaklar" diye aşağılıyorlarmış.
Bunların tümü FETÖ'cülerin ifadeleri. *** Diyasporadaki FETÖ'cüleri daha zor günlerin beklediği açık.
İçerideki FETÖ'cülerin "dayanın sizi kurtaracağız" havucuna uzun süre dayanmaları da mümkün değil.
İtiraflar başlayınca maddi ve manevi çöküntü daha da hızlanacak.
Eden bulurmuş.