AK Parti'nin "Türkiye Yüzyılı" ve TOGG programlarının
davetli listesini geniş tutması,
CHP'nin "bağımsız gazeteci" pozlarındaki medya
aparatlarını fena açığa düşürdü.
Meselemiz davete gidilip gidilmemesi değil.
İsteyen gider istemeyen gitmez. Tercihleri kendilerini
ilgilendirir.
Nitekim aldığı davet karşısında medeni davranan,
bireysel tercihini magazin konusu yapmayacak kadar görgü
sahibi CHP'li gazeteciler de var.
Afişe olanlar, rakibinden gelen daveti geri çevirmesi garip olmayan
liderleri Kılıçdaroğlu'na bile partizanlıkta tur
bindirenler. Militanca bir
jargonla "Orada olmayacağız, olamayız" diye slogan
atanlar... "Gideni sileriz, mahalleden aforoz
ederiz" diye arkadaşlarını tehdit edenler.
Ekranlardan açıkça oy istediklerine de şahit olmuştuk ama
sonuçta parti trolü oldukları kendi imzalarıyla
tescillendi...
Pozisyonlarını, yakındıkları kutuplaşmaya
borçlu olduklarını itiraf ettiler...
Milletvekili gibi destekledikleri partilerinin
iktidarında CHP'li olmayan gazetecilere nasıl bir
akreditasyon uygulayacaklarının ipuçlarını vermiş
oldular...
Tek kelimeyle, döküldüler.
FOX'UN KÜÇÜK ENİŞTESİ!
FOX Ana Haber sunucusu Selçuk Tepeli'nin bir videosunu
izledim.
Sunucu, maden faciası dolayısıyla kentteki Edip Akbayram konserini
iptal ettiklerini açıklayan Zonguldak Valisi'ne "Kim bu
yaaa..." diye bağırıyor. Arada da rejideki arkadaşlarına
"Adını söyleyin bana..."şeklinde ürkek fırçalar atıyor. Elindeki
kâğıtları fırlatıyor falan.
İlk değil. Bu arkadaş gündemden düşünce patlatıyor bir
histeri krizi.