300 bin sivilin katili Esad'a yardım için kurduğu ittifakı, İran
ve Kuzey Kore gibi yeryüzünün en meşhur diktatörlüklerinden gelen
destekle genişleten Putin temaslarına devam ediyor.
Putin şimdi de, ABD seçimlerinde "Müslümanları ülkeye sokmayalım,
Hispanikleri gönderelim" gibi vaatleriyle bilinen Donald Trump'ı
desteklediğini açıkladı. Tabii Trump bu, durur mu? O da jeste
jestle karşılık verip iktidara gelirse Putin'le birlikte
çalışacağını müjdeledi.
Tencereler hızla yuvarlanıp kapaklarını bulurken, Putin Türkiye
konusuna hassasiyetle eğilmeye devam ediyor. Geçen günkü
konuşmasında Türkiye halkı ile iyi ilişkilerini sürdürmeyi
planladıklarını ancak hükümetle krizi aşmak için bir tasarılarının
olmadığını söyledi.
Putin'in bu çağrısının ardından gözlerin çevrildiği isimlerin ne
yapacağı merak ediliyordu. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu Putin
konusunda temkinli. Zira o şimdilik, sık sık heyetler göndererek
desteklediği Şam rejimiyle yetiniyor. Hatırlayacaksınız CHP, Esad
Türk uçağını düşürdüğünde bile bu temaslarına ara vermemişti.
Geçenlerde, DAEŞ petrolüne aracılık eden ve DAEŞ'e silah satan
Rusya'nın bir kanalında boy gösterip "ülkesinin Suriye'ye sarin
gazı gönderdiğini" iddia eden CHP Milletvekili Eren Erdem de pek
umut vermiyor. Çünkü Erdem de daha önceki bir açıklamasında gönlünü
başka bir diktatörlüğe kaptırdığını açık etmişti: "Türkiye İran'la
savaşa girerse İran'ın yanında yer alırım!"
E geriye kim kalıyor? Tabii ya PKK. Az Rus silahı yok ellerinde.
Ama biliyorsunuz "gençler" için kurdukları YDG-H gibi yapılarla
dünyanın altyapıya en çok önem veren terör örgütü olduğunu
kanıtlayan PKK henüz diplomasi için bir terör oluşumuna gitmedi.
Uluslararası ilişkilerini şimdilik kendilerini parlamentoda temsil
eden yapıyla yürütüyorlar.
İş başa düşen HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın da enerjisi
olduğuna göre sorun yok. Demirtaş geçen gün yaptığı açıklamada,
Putin'in dünyanın bütün faşistlerine yaptığı "birleşin" çağrısına
ellerinden geldiğince destek vereceğini ima etti. Bir süre önce
Cumhurbaşkanlığı makamına aday olduğu ülkesinin fiili savaş halinde
olduğu Rusya'nın başkenti Moskova'ya gideceğini açıklayan Demirtaş
umutlu.
Evet, gördüğünüz üzere 21. yüzyılın umut veren son 3. Dünya
ittifakı yavaş yavaş tamamlanıyor. Benim merak ettiğim 7 Haziran'da
ve mutlaka 1 Kasım'da da HDP'ye gelen emanet ulusalcı oyları.
Demirtaş'ta gelecek gören bu vatandaşlarımız kutuplaşan dünyada
kendilerini hangi cephede görüyorlar?