Herkes Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın vize krizinde ABD'den çok ülkesi
Türkiye'yi eleştiren Kılıçdaroğlu'na seslenirken hatırlattığı
fotoğrafı konuşuyor.
Yıl: 1999...
Abdullah Öcalan, 28 Şubat sürecinin bir hediyesi olarak ABD
tarafından paketlenip Türkiye'ye gönderilmiş.
Yerine de Fetullah alınmış...
Başımıza, bugün ne olduğunu net olarak anladığımız yeni çoraplar
örülüyor... Ekonomi freninden boşalmış, birkaç yıl sonra Türkiye
tarihinin en büyük ekonomik krizi olan 2001 felaketine doğru bayır
aşağı gidiyor...
Çok zor günlerden geçiyoruz.
Yer: Daha sonra itibarı, Beyaz Saray stajyeri Monica Lewinsky'nin
adının karıştığı seks skandallarıyla epeyce zedelenecek Oval
Ofis...
Bu kez perdeler açık. Zira ortada bu kez gizlenecek bir şey yok.
Tam aksine, az sonra çekilecek fotoğraflarda "Orta Doğu'da patronun
kim olduğunu" herkes görsün isteniyor.
Kişiler: Dönemin Başkanı Bill Clinton ofisteki bir kanepeye "yarım
popo" oturmuş. Tek ayağı havada, "kaykılmış."
Karşısında da koalisyon hükümetinin Başbakanı Bülent Ecevit var.
Bir "maruzatını" iletmiş de olumlu cevap bekliyor gibi...
Karşısındaki kişinin bağımsız bir ülkenin seçilmiş Başbakanı olduğu
düşünülürse, Clinton'ın tavrı rahatlık değil, düpedüz lakaytlık ve
saygısızlık...
Hepimize!